Zaman zamanı doğuruyor sancılarla
Acılara ad koymak iç içe zordur bazen.
Şafak vakitlerinde bir avuç uçurum
Okşanır kor ateşi güneşin soluk alışverişleri
Duygusuzluğun us çatısına konan alevlerin
Uğraşırız silmek için o izlerini
Yürekler sağanak sağanak kusarken öfkeleri.
Yığılırken şaşırtır bazen
Güneşin öptüğü yerleri gölgeler.
Artık gecenin koynundayız
Sessizliğin yankılanışını anımsatıyor,
Tırpanlıyor, köpüklerini biçiyor denizin
Siyaha boyanmış çırpınan akşamların
Utanıyor uykular, kanayıp duran sayıklamalar.
Sabretmek gerekir mi acaba
Kerpiçli evlerin hüzünlü kapılarında
Yıkıntıları arasında, yığılmış tozlu duvarların.
Ötelerden yükselen kıvılcımlar
Alev alev düşüyor şimdiye hoyratça
Yürekleri dağlıyor dağ rüzgarlarıyla,
Belki suskunluğudur bu Anadolu'nun
Belkide kaderi midir yoksa bu sayıklamalar
Bir türlü bahar yüzü görmeyen...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder