4 Ağustos 2020 Salı

Bitsin gece
















Saklıyordu sabahı gece  
Kandırılmış düşleri, 
Uykuları derin soluyordu   
Bıraktığımız yerde duran zaman.   

Damıtılmış kokular siner geceye  
Ardı karanlık boşluklardan  
Tutuşturulur muydu yine  
Küller altındaki hatıralar.    

Saplanıyoruz hiçliklerden birine   
Uçup gidiyorlar sırıtarak yine
Yanık ıslıklarıyla martılar
Geceye iz bırakarak .

Bir rüzgar öper
Ağlamaklı bir kadının alnından ,
Kadehleri kaldırıyordu uzaklardan
Hüzün yüklü bir adam.   

Sancıları yok edilmiş şafak
Kaç sabaha yalvaracak,
Aşk tanrılarının mabedinde 
Avuç açıp 
Bitsin diye bu gece.   

Bir keman sesiyle irkilir deniz 
Dalgalar ve kumsaldaki izler,
Bakışlar düşler sahilleri,
Güneşli bir sabahı özler gibi.

Siyah bir karanlığın koynundan
Uzatmış ayaklarını gece 
Sarı bir sahile sermiş çarşafı
Uzaklarda bir yerlerde.  

Çam ağaçlarının hışırtısı 
Fısıldar mı kulağına
Bahçeler donanır mı ,
Uzatarak geceden sabaha tomurcuklarını
Öyküler yazılır mı yeniden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder