10 Ağustos 2020 Pazartesi

Bir avuç güz çiçegi




















Sokak lambalarının aydınlattığı  
Duvarlarda oynarken gölgeler  
Kör olur yanar yüreğin, 
Öyle çıkar gelir ki birden  
Zembereğinden kurtulmuş sevdalar  
Aklında devinip durur anılar  
İçine fısıldar sessizce...

Ne zaman olacağını bilmediğin  
Öyle bir zaman gelir ki bazen  
Yüzündeki tüm çizgilere rağmen  
Elini tutmadan, yüreğine dokunmadan  
Ardına sığınmış bir hayalin sessiz çığlığında
Saklanan sırların ötesinde
Aranıp özlenir o, yitip giden sevdalar... 
İnsan bir kere sevmeyi görsün
Bir yara, sızlayan dokunuşlar
Damla damla düşer yüreğine,
Bir ırmak gibi akıtırsın ovaya.

Şimdi;
Eskimiş bir notanın dibinde
Unutulmaya yüz tutmuş eski bir şarkı
Sanki saklar gibi ardında sabahı,
Kulaklarında aşina bir ses
Kim bilir kaç defa çalar aynı şarkı
Kim bilir, bir yerlerden gelir diye...

Ne kalır savrulmuş güneşlerimizden başka geriye
Bir akşam esintisi,
Bir avuç güz çiçeği...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder