5 Ekim 2020 Pazartesi

Ugultular içinde



Uzaklarda nicedir suskun duran bir kemancı  

Sahilin bir yerinde geceyi yırtıyor, uykusuzluk nöbetinden kaçmış, 

Gözümü yumup birazcık dinlemek istiyorum, uğultular içinde elim böğrümde  

Çoğullanan acılarla tutuşan yüreğimle.  


Eski tanıdık bir şarkıydı, susarak dinlediğim  

Bende kar yangınları, sende göç hazırlığı  

Gri bir su rengine dönüşüverdi birden deniz, dolunay geceye yaklaştığı zaman,

Aşka uzanmalarda ayrıksı bir kaçışa karışmaktayken hüzün. 


Dilimden sessizce akın ediyor şiirler, masalı bozulmadan

Çağırıyor beni, yitirilmeden bazı renkler geceye

Durmaksızın üstüme örtülen bir yıldız örtüsü

Mırıldanmaları kırmızıya boyayan bir gökyüzü

Nasılda köpürüyor suları, uzaklığın ardına saklanan ayı görünce deniz. 


Gölgelerini siliyorum içimden şimdi, koparıyorum sarmaşıklarını köklerinden sevdaların

Saklı bahçelerin çiçeklerini topluyorum, mavi suların, mavi göklerin buluştuğu yerde,

Son fısıldayışlarını dinliyorum martıların, veda şarkılarından kaçırılmış

Koyu mavilerden ve dağlanmış aşkların dokunuşlarından. 


Maviyi kusuyor şafak yavaş yavaş, zifiri karanlığın içinden sıyrılarak

Demir atıyor durmadan, durmadan buz kesen avuçlarıma

Çakılıp kalıyorum olduğum yere, üstümde gök, önümde sonsuzluk

Bir suskunluk kanayıp duruyor, işte dilimin en ucunda. 


Uğultular içinde yol alıyor hırçın deniz suları

Yığıp duruyor bütün sessizlikleri, şu kıyıya

Ay ve yıldızlar uykuya çekilmiş...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder