18 Ekim 2020 Pazar

Göç mevsimi degildi oysaki



Üstüme kapanan gecenin karanlığı korkutmuyor beni artık  

Paslı kafesler içinde boğuştuğum bir hüzün dolanıp duruyor ruhumda  

Silinmeyen acıların adını yazmışım yüreğime, kazımışım göğsüme, 

Derin bir kuyunun içinde büyüdüm, karanlık ve susuz  

Kimi gün güne hasret çırpınıp durdum demirli pencerelerde.  


İçimde kırılmış bir yaşamın izleri var  

Yüreğimde yankılanan kayıp bir ezginin nefesi var

Haykırışları duyulan göğsüme inen ağrıların acıları var

Çaresizliğimin güneşe açılan dar kapılardan taş kesilen sızıları var


Bitek dikenler sarmıştı her yanını yaz bahçelerinin

Umudun tükendiği bir mevsimde kanat çırpıyordu, kanadı yaralı kuşlar,

Bir bir soluyor çiçekleri yüreğimin, kırmızı gülleri,

İçimin hangi kuyusunda boğuldu umutlarım, bilmiyorum

Oysa ki uzatmıştım elimi yeniden göğe, gücüm yetmedi

Bulutlar arasında bir serap gibi görünüyordu güneşin gözleri. 


İnce uçlu kızgın iğnelerle dağlanıyor onca yıllık ömrüm

Uzak artık bana gökyüzünün mavi derinliklerine karışmak,

Göç mevsimi de değildi oysaki

Dolup dolup boşalmaya başladı içimden zaman...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder