Yırtıldı gökyüzünün perdesi orada değildi yıldızlar
Sağa sola çarparak çırpınıp duruyordu ay
Acımasız ve sonsuz derinliklere akarak,
Taşınıyorum dün geceden beri ben de, kendinden hiçliklere.
Bana el ediyorsun karşı sahillerden, buğulu bir boşluktan gelen sesinle
Yeni bir hüzün doğuruyor gece, sönmeye yöneliyor aşklar
Koyu mavi, kırmızılığa bulaşıyor şimdi dudaklarımda ayrılıklar
Yaşamdan hep alacaklı gidenler, bu kederli sevdalar
Öyle bir ayrılık işte benimkisi, boş kaldı çerçeveler, kadük kaldı hatıralar,
Ve hiç konuşmadan çekip gider, zamanı aşındırarak çoğalan özlemler,
Delik deşik eder düşleri, örselenir bedenler.
Hangi rüzgarlar uzaklardan alır getirir bana nefesini
Yalnızlığın kıyısında sızlanan şarkıların sesini,
Soluk soluğa tutuşuyor, içimde kızıla dönen arzular
Yine de salıyorum yüreğimin denizlerine, çıtası kırık yelkenlileri
Neresinden geçer gece ateşinde, ısınan aşkların
O bembeyaz köpüklerini ne zaman üfler, yunduğum denizlerin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder