26 Ekim 2020 Pazartesi

Cumhuriyetin nefesi



Zifiri karanlığı ortaçağdan aşırıp gelenler var  

Güneşi çamura sıvamak isteyenler var  

Yıldızların gözlerini bağlayanlar, 

Zamanı adım adım geriye sarmaya çalışanlar var, 

Köşe başlarını tutan eşkiya sürüleri  

Malımızı, mülkümüzü kaçıranlar var.  


Ya gençlik kaçarsa,  

Varsın kaçsın demek yok. 


Şafaktan süzülen şu ize bak, sıradan değil bu

Yağmurların ardından sızan şu ebemkuşağına bak

Yüzyıllık öykümüzün, bağımsızlığımızın renkleriyle dolu

Beynimize kazınmış bir kere, sokak lambaları değil ki söndüresin. 


Gölgeler bizim

Güneş, ay ve yıldızlar bizim,

Şu asmalardan sarkan sarı, mor, kırmızı üzümlere uzan

Nar tanelerini avuçla

Hepsi bizim. 


Bandırma gemisinin geldiği yöne bir bak

Köpük, köpük, duman, duman eriyen şu dalgalara bak,

Nasıl da yükseliyor selviler, bulutlara değiyor

Yağmur olup yağıyor,

Sel olup akıyor Samsun' dan Anadolu' ya. 


Avuç avuç biz saçarız bu topraklara tohumu

Sularız besleriz tomurcuklarını, filizlenir orman oluruz,

Bu yurt bizim çocuklarımızın

Gümbür gümbür gelen, gözleri çakmak çakmak. 


Bir rüya, bir baş dönmesi değil bu

Duyuyor musun ey sen, adımlarımızın seslerini

Yeni çağlara yürüyorlar çocuklarımız

Coşkuyla, umutla, dirençle, inançla

Ha patladı, ha patlayacak işte bu yanardağlar...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder