Zifiri karanlığı ortaçağdan aşırıp gelenler var
Güneşi çamura sıvamak isteyenler var
Yıldızların gözlerini bağlayanlar,
Zamanı adım adım geriye sarmaya çalışanlar var,
Köşe başlarını tutan eşkiya sürüleri
Malımızı, mülkümüzü kaçıranlar var.
Ya gençlik kaçarsa,
Varsın kaçsın demek yok.
Şafaktan süzülen şu ize bak, sıradan değil bu
Yağmurların ardından sızan şu ebemkuşağına bak
Yüzyıllık öykümüzün, bağımsızlığımızın renkleriyle dolu
Beynimize kazınmış bir kere, sokak lambaları değil ki söndüresin.
Gölgeler bizim
Güneş, ay ve yıldızlar bizim,
Şu asmalardan sarkan sarı, mor, kırmızı üzümlere uzan
Nar tanelerini avuçla
Hepsi bizim.
Bandırma gemisinin geldiği yöne bir bak
Köpük, köpük, duman, duman eriyen şu dalgalara bak,
Nasıl da yükseliyor selviler, bulutlara değiyor
Yağmur olup yağıyor,
Sel olup akıyor Samsun' dan Anadolu' ya.
Avuç avuç biz saçarız bu topraklara tohumu
Sularız besleriz tomurcuklarını, filizlenir orman oluruz,
Bu yurt bizim çocuklarımızın
Gümbür gümbür gelen, gözleri çakmak çakmak.
Bir rüya, bir baş dönmesi değil bu
Duyuyor musun ey sen, adımlarımızın seslerini
Yeni çağlara yürüyorlar çocuklarımız
Coşkuyla, umutla, dirençle, inançla
Ha patladı, ha patlayacak işte bu yanardağlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder