Masmavi bir sevdadır hiç bilmediğimiz derya içindeki gökyüzü
Göğsünü güneşe yaslar, suyun sancılı aşkı gibi ateşi,
Yağmurun dilleri uzanır, gri bulutlar arasından
Dümeni elinden alınmış bir yelkenli gibi, bir okyanusa taşır insanı.
Sulu sepken yağmurlar yağıyor, göğü inletip delen şimdi
Yazı bekleyip duruyor yüreğim, bir türlü gelmeyen
Göğsümde beslediğim serçeler bir telaş içinde
İçli şarkılar mırıldanıyorlar
Kalbimin iliştiği kafesli bahçelerde.
Uzanıyorum ivecen adımlarla, göğe uzanan merdivenlerden
Tutuşuyor yüreğim mavilerde, bulutlara değen ellerimle
Bir yıldız kayıyor şafaktan kopma, kaf dağının zirvelerinden
Mavi masallar anlatıyordu ay, uykuya yatarken yıldızlar.
Kayıp düşlerim depreşiyor, gökyüzü ırmaklarından akan
Sessizce eritiyor yüreğimin tuzlu buzlarını
Kulaç atıyor şiirlerim mavi masallarla donanmış gökyüzünde
Geçip akıyor sonsuza
Aralıyor hayal perdelerini.
O sen misin yoksa, bilinmeyen mavilerden gelen
Beyaz gecelerden üzerime örtülen
Uykusuz gözlerimi avuçlayan ateşler içinde
Söylesene
Sen misin
Sıyrılıp gökyüzü masallarından gelen ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder