3 Nisan 2021 Cumartesi

Uzaklara Sevdalı Yüregim



Ah benim örselenmiş, incinmiş kalbim  

Söküp atamıyorum içimden seni  

Söküp atamıyorum  

Uzaklara sevdalı yüreğimi, 

Tut ellerimden sıkıca sarıl bana ne olur  

Yağmurlu günler uzak dağlar çekmekte beni  

Tüter yol çizgileri, gözlerim dolup dolup boşalır  

Hasretle,

Islanır yanaklarım yüzüm ışır birden

Benimle birlikte yürür anılar, yandıkça yanar ırmaklar gözümde,

Öyle çağıldar ki, öyle köpüklenir ki içimin çağlayanları

Uzaklara sevdalı, rüzgarını arıyormuş gibi

Kıpır kıpır yüreğim. 


Şimdi rüzgarı ılık, ferah dağ eteklerindeyim

Türkülenmekte serin akşamlarda durgun ırmaklar

Her şiirinden bıçkın bir endam yansır aynalara, memleketimin

Birden menevişli bakışlar şarkılanır dudaklarda. 


Ömrümün döngüsünde kıstırıyor yüreğimi zaman

Git diyor, nereye varabiliyorsan var,

Bana kendimi anlatıyor ip incecik bir titreyişle gönül

Sevginin o doyumsuz anılarına ulaş der gibi

Bir küle soruyorum, birde yıkılmış o doğup büyüdüğüm eve

Son fotoğraflarıma bakıyorum, şaşakalıyorum birden

Sığınıyorum uzaklara, sığınıyorum salaş yapılardan birine

Göçenler olmuş, hiç kimseyi bulamıyorum. 


Suyun sesini arıyorum, yeşile endamlı bir incelikle akan

Gönülden gönüle akan Ferhat ve Şirin gibi,

Dağlara ulaşıyorum

Damıtılmış son akşamdan yankılanırken güneş

Alev alev çalkantısı uzanmakta yamaçlara

Kor gibi gittikçe derinleşmekte, içimdeki gedikler birden,

İçecek su arıyorum, kuru bir çeşme başında. 


Yeşile boyadım tüm ırmakları, bozkırları

Gün yüzüne çıkmakta yine çiçeği burnunda menekşeler,

Gezi akşamlarının birinde şarkılar söylenir

Elma kokularının peşinden kaybolur nağmeler

İzini sürerek sulara karışır, gönül yurduna sevdalar

Hasretle yürek yağmurlarına kucak açar bir nehir. 


Çoğalarak artıyor, dinledikçe başkalaşıyor şarkılar,

İçimde kapanması zor koca bir hikaye var

Söz dinlemez bir yürek, sanki yangın yeri, tir tir titriyor ellerim

Bürünmekte gözlerim, ürküten yalnızlıklara yine sessizce,

Sarılmak istiyorum, körpe erik ağaçlarına

Kiraz ağaçlarını, badem ağaçlarını kucaklar gibi memleketime

Çiğdemler, menekşeler, kırlangıçlarla konuşmak ister gibi. 


Karanlık basacak birazdan

Susa susa gülümseyecek şehir bana hoşça kal diyerek

Yüreğim burada ben gidiyorum

Olsun yine de güzeldi

Uzaklara sevdalı yüreğim

Seni bıraktığım yerde bulmak hele. 


Gamzeleri kayboluyor gülüşlerimin

Otobüs kalkacak birazdan

Nefesim donuyor, üşüyor bedenim

Sen de ben gibi üşüyor musun yüreğim

Gözlerime iyi bak

Bir yudum çay içip, ben kayboluyorum...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder