Zaman asılı kalmış uzaklarda
İçin için ağlamakta ruhum,
Gecenin gözlerinde,
Ateşe verdim yüreğimi
Sanki yüreğim ellerimde,
Hissettim kokusunu
Tenin tene temasını.
Sanki sihirli bir değnek değmiş gibi
Hiç bitmeyecek bir aşk sanmıştım
Bitiverdi, oysa aldanmışım,
Sen gittin.
Dar geçitlerden geçiyorum şimdi
Bütün kırılmış kalplerin ardından
Gözlerimi bırakıyorum
Yağmalanmış zamanlara düşlerimi
Uçsuz bucaksız uçurumlara
Avuç avuç yağmurlara,
Gözyaşları bırakıyorum.
Güller sensiz açtı bugün
Soluksuz kaldı hıçkırıklar
Ayrılmakmış oysa sevmeler
Hani dökülür ya sarı yapraklar,
Dallarından ağaçların
Sonbahar ayrılık gibi geliyor bana
Söküp atamıyorum dikenli telleri içimden
Kanıyor yüreğim
Omuzlarım ağırlıktan çökmüş
Yerin derinliklerindeyim gibi sanki
Üşümelerim kanıyor.
Kendi düşünden sıyrılmış
Sarı, mavi bir mevsimdi, bıraktıklarım
Doyumsuz coşkuyla dalgalanırdı
Ilık bir nefes gibi ruhum,
Ah o şarkı düşmezdi dilimizden
Mavi zamanlardan kalan
Takılıp giderdik fırtınalarda uzaklara.
Şimdi;
Perdeler oyalanıp duruyor meltemlerle,
Yolunu bekleyen pencere kenarında
Solgun petunyalar.
Begonyalar, menekşeler,
Ben miyim bunca yolları boşuna aşan
Sırılsıklam yağmurlarda oluşum boşuna mı.
Kim demiş gecenin gözleri mavi diye
Bugün yağmurlardan bir damla yaş daha
Bulutları bekleyişim üşümelerim boşuna mı?
Benim sana yazdığım bu son şiirim desem
İnanır mısın?
Ağladım desem inanır mısın?
Üşümelerim kanıyor oysa,
Ben hiç ağlamadım ki
Ben hiç ağlamadım ki...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder