17 Nisan 2021 Cumartesi

Topragın Sancısı I



Bir başka severdik toprağı biz  

Öyle ufak orta değildi sevdamız  

Onda büyür hayallerimiz, onda atardı kalbimiz  

Tarçın kokardı şehrin parkları, sokakları  

Fesleğenler, kuşkonmazlar, kekik, ıhlamurlar  

Rüzgarlar bile sevgiyle eserdi, vururdu yüzümüze.  


Şimdi dolunaysız gecelerin öteki ucundayız  

Şaşırıp kaldı mevsimler  

Güneşin çiçekleri soldu

Isıtmıyor artık, perdeyi açınca güneş odayı,

Deniz gibi, gökyüzü gibi

Her şey mavi kalsaydı keşke.  


Uzaktan baktık uzun zaman sonra

Kalabalık bir şehir oldu uzaklar

Betona gömüldü koca yeşeren topraklar

Oksijensiz kaldık, yavaş yavaş ölmekteyiz

Avuçlarımızı sıktık yumruk halinde

Oldu bir şeyler demeden

Kum yığınları, yangınlardan devşirilmiş renkler. 


Yırtıldı toprağın mozaikleri karnını yararak

Sessizce kabuğuna sinmiş

Durmadan kemiriyor böğrünü zebaniler. 


Arada bir sigaranın alevine değdi dalları

Yaktık ormanlarını tütün kokusuna

Bir şeyleri eksilip gitti,

Toprakların en bereketlisi

Soframızda en eski bir şarap gibi. 


Yağmurlar bile gerçek değil, asit yoğunluğundan

Nice harmanlar, içi boş başaklar

Ağu tarlalarında

Ekmeğin bile tadı kaçtı

Ufala sıkıla gitmekte, küçüldü lokmalar sofralarımızda.  

Toprağın sancısıdır bu bilesiniz

Uykulu gözlere döndü düşlerimiz...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder