Usulca yaklaşmaktayım bir kıyıya
Kimselerin bilmediği bir yerden
Dalgalı suların en derininden geliyorum
Son derinliklerden yelkensiz bir tekneyle
Güneşi koparıp avuçlarımla
Geri geliyorum
Yıllar sonra gittiğim yere.
Ardımca ne çok akıtmışım meğer
Kendimi sulara,
Yalpalayan onlarca deniz kuşlarının
Ne çok feryadını duymuşum,
Yerleşmişim meğer bir mavi atlasın koynuna
Ne çok dost olmuşum çığırtkan martılarla
Yüzün yansırdı gözlerime
Oynaşır gibi benimle dalgaların aynasında
Hep seni düşünmüşüm meğer
Hep seni düşünmüşüm.
Toplamışım yağmurları,
Çekmişim derin denizlerden,
Göğsümün üstünde bir yakamoz
Güneşin doğduğu yeri andıran sanki sendin
Uzak yıldızlardan savrulan
Şımarık fırtınalarda oynaşan
Yüzümü okşayan sanki sendin
Sendin sanki,
Deniz kuşları gibi üzerimde uçuşan
Sonsuzluğun düşlerinden sökmüşüm maviyi
İçim dalgalanıyor şimdi
Yüreğimin denizlerinden kıyılara vuran
Zaman sana akıyordu,
Göğsümde sakladığım yıldızlarla geliyorum
Yüzyıllar ötesinden sanki
Sarılacağı bir düşe çekiyor bir fırtına
Ateş fırtınası yüreğimde
Uzak denizlerden, sana geliyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder