14 Nisan 2021 Çarşamba

Üsümüs Baharlar Bırakma Bana


Bu şehrin kalabalık sokaklarında  

Beklediğim hiçbir durak kalmadı  

Neyi erken yaşadıysam, geç kaldın hep bana  

Acılara tutunarak yaşadım sen yoksun  

Artık gel, 

Gel, hep seni bekliyor papatyalar   

Erkenci tohumları açtı çiçeklerin, 

Hiç bir şeyden bahsetmesek  

Yeniden başlarız belki kaldığımız yerden  

Özledim seni desem, gelir misin? 

Hadi gel. 


Giderken rüzgara bıraktığın 

Bir saksı duruyor karşı balkonda

Üşümüş körpe yaprakları papatyaların 

Kokun siniyor gül tomurcuklarına, boynunu bükmüş,

Alnıma dokunuyor kırılgan bir rüzgar

Kayboluyorum, yoksun sen, savruluşlar içinde

Hadi gel,

Üşümüş baharlar bırakma bana. 


Seni başka mevsimlerden, baharlardan aşırıp 

Çoğaltmıştım seni oysa yüreğimde

İnce ince serpilişlerle başka bahçelerden,

Gönül bahçemde, taptaze güller hala

Nasıl büyülenirim, nasıl uzanır ellerim onlara

Kıyamam dokunamam, 

Nasıl bir geziniş nasıl öyle

Dokurum yudum yudum bahara özenle içine

Sönerse kahrolurum bu çiçekler

Hadi gel,

Üşümüş baharlar bırakma bana. 


Kırlangıçlar sus pus, yorgun sabah uykularında

Solup gider mi sevdalar yarım kalaraktan öyle,

Öteki yanımda kaçıncı, kaçıncı susuşum bilmiyorum

Bir yürek vardı tam şuramda sana ait

Mor düşler içinde hep sen

Aldığım verdiğim her nefeste hep sen,

Başka türlü anlatamıyorum sana

Gel istersen sen gör ne halde olduğumu,

Uzak bahçelerden toplanan kuşlar tanık buna

Şiirlerim yarım kaldı

Kayboluş ateşlerinin üstüne düştüm, dondum

Renkler şaşkın,

Kurumuş yapraklarını toplayacak birazdan sarmaşıklar

Acı badem kokusu gibi, buz gibi toprak,

Bana bir tutam bahar lazım, su olup akmak istediğim. 


Hadi gel uykularıma, saçlarını dökerek omuzlarına

Serin rüzgarlarla, 

Dolunayın doğma zamanı gel

Kuşlar ve çiçeklerle gel

Gecikmeden,

Saksılar boş kalmadan pencerelerde

Ellerinde papatyalarla gel

Üşümüş baharlar bırakma bana,

Hadi gel...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder