Yüzleştir beni şafakla yeni sabahlara
Ellerindeki gülleri savur gökyüzüne,
Besle kuşları, balıkları, ağaçları
Ağaçlar ki en güzel yüzüdür doğanın
İstediğin her şeyi verebilen,
Bahçende yetiştirdiğin
Toprağa diktiğin çiğdemlerden
Serçeler fışkıracak,
Sabahın en çıplak saatlerinde
Bir güvercin kucaklar sevinçle seni,
Dişlerimiz taze çiçek kokuları taşıyacak
Bir kelebeğin soluğundan
Hesabı sorulmaz elbet bu sevgilerin
Neden korkuyoruz bilmem ki
Neden korkuluyor sevgilerden,
Galata kulesi bile sevdalı Kız kulesine
Ne kadar kavuşamasalar bile birbirlerine
Boğazın incisi gibi parlayıp duruyorlar uzaktan.
Neden korkuluyor bilmem neden
Herkesin hayatı kendinden geçer
Dünyaya bu kadar umutla bakan ben
Kendime bile bir hayat seçemedim,
Benim hayatımı saracak
Bir çocuğa sığındım, kucakladım
Bir kiraz ağacı gibi
Giyindim kırmızıları,
Savurdum ruhumu ellerimle başka alemlere
Kendi hayatımdan başka hayatlara
Yine de mutlu edemedim kendimi,
Beni yüzleştirse artık
Kuytulardaki düşkün hayaller dünyasıyla
Bütün tipim bozulur mu acaba
Sahillerde fotoğraf çektirmeye benzemez bu,
Dünyanın saat ayarlarını bozmadan
Zeytin ağacı gibi dik durmalı asırlarca
Sokak başlarında sönmemiş ateşleriyle
Uzun ve kalın gölgeli aşkları ve sevdalarıyla.
İşte bir sonbahar daha geldi bu hengameler içinde
Gözyaşlarıyla bir gece
Uçuk sarı bir hüzün
Sadece hüzün
Sadece hüzün kaldı bize geriye...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder