Ötelerde batan güneş alev alev
Akşamın kızıllığı çöküyor,
Bu kentte yalnız bir adam
Elleri cebinde, telaşlı kalabalıklar arasında
Geceye karışan.
Küf kokusu sinen sokaklarda yıllardır
Loş ışıkların içinde sessizce boynu bükük
Unutulan geçmişin çıplak düşleri
Bir yangı, sanıldığından daha fazla göğsünde
Çözülemeyen düğümler
İstifleyip duruyor ağrıları yüreğinde.
Yaşamın gizleri de yüklendi omuzlarına, en ağırından
Bitip tükenmeyen kararsızlıklar
İri yağmurların ortasında
Kırık, dalgalı denizler gibi
Vurgun yiyor, sahte gülücüklerden.
Eğreti duruyor bu şehirde
Dibini yoksul bırakarak sevdaların.
Ötelerden gelen bir acının feryadı işler içine
Habis bir ur,
Şafak yangınlarından geliyor bir avuç hüzünle
Kayboluyor kimliksiz, kopup zamandan
Başka ırmaklara katılıyor
Bir türlü bu şehre ısınamadan.
Bir karayel peydahlanır, kuzeyden gelen
Dağ yelleri sanki yüreği
Dur durak bilmeden,
Nereye gideceğini bilmediği
Bir rota çiziyor kendi kendine
Çoğalmaya duruyor, hep aynı sorular
Hiç ile başlıyor, hiç ile bitiyor cevaplar
Hiç bir şey kalmıyor belleğinde
Yarıda kalır, bırakıp gider umutlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder