13 Aralık 2020 Pazar

Maviydi oysa ki düslerimiz











Bir şeyler söylemek istemiştim sana  

Neden düştük kalbimizdeki bu tuzağa  

Neden söyleyemiyoruz rüzgarlara karşı  

Haykırarak şarkılarımızı. 


Bekliyorduk aslında biz bu fırtınaları  

Islak ıslak geldi önce yağmurlar, 

Kentin kıyılarına, kucağına ve kuytu sokaklarına  

Sular sel olup akar oldu yürekler dondu, 

Göçmen kuşlara baktım

Zamansız göçen kuşlara

Bir anlam veremedim gidişlerine,

Geçmiş yazlardan arta kalan

Maviydi oysaki düşlerimiz,

Bazen bir gülüştü pencerelerden

Bazen güneş olup bir ışıktı bizimkisi

Gökyüzünde parlayan.  


Heryerde üzerimizde gezinen gölgeler

Kör bıçaklar bileniyor

Yüreğimizi yakarcasına

Acıya banarcasına ekmeği

Kanatırcasına kalbimizi. 


Kökünden sökülüyor asırlık çınarlar

Öğütüp duruyor bir değirmen gibi

Gitgide ufalıyor zaman.


Mesele kurumak değil bir yaprak gibi

Nereye savursam küllerini bilemiyorum

Hangi rüzgara savursam ufalanmış sevgileri,

Yanardağlar gibi olmuş yüreklerimiz

Volkanların soluğu gibi

Kış ayazı bile üşütmüyor artık bizi. 


Uykulara sızan yasak öpüşmelerin

Kapkaranlık bir deniz kıyısına sığınıyor gölgeleri

Alıp götürüyor gizemli okyanuslara

Yüreğimizde beslediğimiz o masum sevgileri. 


Çok şey istememiştim hiç kimseden

Gecekondu, penceresiz evlerde sabahlamaktı

Geceler boyu kimi zaman,

Eski bir sevdaydı benimkisi

Katışmak gibi yaşama

Söndürmeden umutlarımızı

Maviydi oysa düşlerimizde çiçeklenen...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder