26 Aralık 2020 Cumartesi

Duygusal çeliskiler



Gelincikler çiziyorum yalnızlıklara  

Kirpiklerinden süzülen yaşlarla besleyerek  

Bütün rengini yitiriyor renkler birden  

Boyanmadan.  


Sesin tenime değiyor uzaklardan  

Biraz öfkeli, biraz mağrur  

Sessizce soluyor, içine çekiliyor yüreğim  

En çorak yerine gömülüyor toprağın

Yaşamadan. 


Aynı kalem, aynı kağıt, aynı sözler

Hep paslı ellerimde

Biraz daha beli büküldü şiirlerimin

Yok olup gidiyor imgeler, savrularak

Yazmadan. 


Sonu gelmeyen bir akşamın içinde

Dudağım ateşten kavruluyor

Dilim damağın taş kesildi birden 

Öpmeye kalmadan

Sineme çekiliyorum

Anlamadan. 


Gülüşerek yok saydılar varlığımı

Kaç yerimden yaralıyım

Hançerler saplanıyor yüreğime

Acıtmadan. 


Pencereler önündeki kara perdeleri yırtarak

Ellerin geziniyor uykularımda yavaş yavaş

Nasıl bir iklimse bu

Yıldırımlar düşüyor yüreğime

Okşanmadan. 


Eğik ve büklüm yollarda

Geceye sığınıyorum

Kayboluyorum ara sokaklarda

Dolanmadan. 


Sesi soluğu çıkmaz oldu

Canıma tak diyen yalnızlıkların

Bütün çiçeği burnunda sevdaların

Gülleri soluyor

Yemyeşil bir kül yığını

Yanmadan. 


Gökyüzünün derinliklerinden gelen

Bir yağmura tutuluyorum

Bir şeyler yazmak istiyor canım ,

İpe sapa gelmez şeyler geliyor aklıma

Birden öteki öykülere koşuyorum

Başlamadan...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder