Bilirim hüzne kesilen umutların sancılarını
Daracık sokaklarda uykulara dalan bedenin hasretini,
Hadi sıyrıl da gel
İlk yaza dokunmayı umut eden ayrılıklardan
Serinliğinde gel, şafaklarda sabahlara.
Yıldızların doğma zamanı gel
İzini bırak gel yara yara, dalgalara
Işıltılar bırakarak, ay uykuya yatmadan
Mavi gülüşlerle gel, göğü kıskandırarak.
Ah benim sevdalı başım
Kucaklayabilir miyim, sarılabilir miyim sana
Bir bulutu öper gibi öpebilir miyim gözlerini,
Gecikme;
Saçlarına taktığın karanfillerle gel
Suda uykudayken Nilüferler
Lekesiz bir şafakta erkenden gel
Gökyüzünü yakarcasına.
Ilık bir rüzgar okşar yüzümü
Oyalar sanki tül perdeleri nefesin,
Derin bir cennet olur
Dört duvar, bir kapı, bir pencere.
Hadi, durma,
Uykularıma sızan bakışlarınla gel.
Dünyalar kur yeniden, uyut beni gözlerinde
Güneşi bir yorgan gibi çek sarıver üstümüze,
Karıncalar gibi gitmeliyiz,
Dağlara doğru, dağlara,tepelere
Büyüterek öbek öbek mutlulukları
Uçuk bir mavi,
Yaşamak, ağaç olmak, yeryüzü olmak
Gökyüzü kadar saydam,
Katışmalıyız kuşlar gibi yeni sevdalara
Dalmadan uykuya ay
Hadi, durma gel...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder