19 Aralık 2020 Cumartesi

Hadi, durma gel















Bilirim hüzne kesilen umutların sancılarını  

Daracık sokaklarda uykulara dalan bedenin hasretini,  

Hadi sıyrıl da gel  

İlk yaza dokunmayı umut eden ayrılıklardan  

Serinliğinde gel, şafaklarda sabahlara. 

Yıldızların doğma zamanı gel  

İzini bırak gel  yara yara, dalgalara  

Işıltılar bırakarak, ay uykuya yatmadan

Mavi gülüşlerle gel, göğü kıskandırarak. 


Ah benim sevdalı başım

Kucaklayabilir miyim, sarılabilir miyim sana

Bir bulutu öper gibi öpebilir miyim gözlerini,

Gecikme;

Saçlarına taktığın karanfillerle gel

Suda uykudayken Nilüferler

Lekesiz bir şafakta erkenden gel

Gökyüzünü yakarcasına. 


Ilık bir rüzgar okşar yüzümü

Oyalar sanki tül perdeleri nefesin,

Derin bir cennet olur

Dört duvar, bir kapı, bir pencere. 


Hadi, durma,

Uykularıma sızan bakışlarınla gel. 

Dünyalar kur yeniden, uyut beni gözlerinde

Güneşi bir yorgan gibi çek sarıver üstümüze,

Karıncalar gibi gitmeliyiz,

Dağlara doğru, dağlara,tepelere

Büyüterek öbek öbek mutlulukları

Uçuk bir mavi,

Yaşamak, ağaç olmak, yeryüzü olmak

Gökyüzü kadar saydam,

Katışmalıyız kuşlar gibi yeni sevdalara

Dalmadan uykuya ay

Hadi, durma gel...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder