Bir hiç uğruna bozuluyor bu gizem
Güneşi görsek yararsız,
Bir kahır ülkesine dönüşüveriyor bu topraklar
Hiçliklerle savaşıyoruz, hiçliklerle boğuşuyoruz
Akrep ve yelkovanı boşuna dönüyor sanki saatlerin.
Yürüdüğümüz yollar bir umutla başlıyor, hiç uğruna bitiyor,
Sürüp giden hiçlikler içinde buzdağına çarpıyor zaman,
Sıcaklığını bırakıp giden mevsimler var
Boşlukta yankılanan aşkların haykırışları var.
Dudaklar hiç olmadık nedenlerle titrer bazen
Bir başka yere çıkış varmış gibi gülümseyerek
Nasılda yoksullaşıyor duygular birden bire
Yüreğimizin arka odalarında saklı sandığımız sevgiler.
Bir hiç uğruna fışkıran sevgilerin gölgesinde saklıdır hüzün
Bitti derken acılar solar sevgi çiçekleri güzün
Mavi düşler üstüne düşüverir kara bir leke bir gün
Kaybolur birden arzular, bastırılmış ruhlarda yüzün.
Ah bu mahsun bakışlar, ah bu azalışlar
Hep aynı mıdır, hep aynımı bu acılar
İri dalgalar arasında hep aynı mı kayboluşlar
Bitip tükenmek bilmeyen bu tükenişler, bu arzular.
Hep aynı mı, bir hiç uğruna bu hırslar
Közlü düşlerimizi düşürüyoruz avuçlarımıza
Anılarını avutuyoruz yorgun argın, tepeleme yüreğimize sığınarak
Etrafımız kum tepeleriyle dolu
Gece gündüz demeden açmaya çalışıyoruz binlerce kürekle yolu
Koca bir suru yıkarak, düşe kalka, dönerek
Bir hiç uğruna...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder