Gün batımında kuşandım, omzuma sırtlamışım göçümü
Nereye gittiğimi bilmiyorum oldum olası
Güz kaçkını gibi, günebakanların gölgesine doğru gidiyorum
Sarıyor beni usul usul derin uçurumlar, bir çukurun içine bakan
Kuşları havalanmış bir bozkır, bir karanlığa dalmış göğsüm.
Şimdi dolunaysız gecenin öteki ucundayım
Nice mevsimler geçiyor,
gelmiyorum, gelmiyorsun
Silindir oluyor kalbim, birdenbire ezip geçiyor yüreğimi,
Yıldızlar birden bire iniyor alnıma, neden beklediğimi bilmeden akşamı.
Uzaklarda bir sessizlik var hayalini dokuyorum düşlerime
Ötelere yaklaşıyorum durmadan, ayakları yontulmuş köprülerden geçerek,
Birbirine küs, karşı kıyıların rıhtımları boş
Yalnızlık kokuyor dalgalar, ufuk çizgisinden sarkan güneşin öpüşmeleri.
Sessizliğim dilimin budanmış hali, kaç yerimden yaralıyım
Elim böğrümde günlerdir bıçak açmıyor ağzım
Gece gündüz demeden vuruluyorum ayrılıklara,
Sana şarkılar getiren, sana ötelerden geçen gemilerden
Dağlıyor yüreğimi suyun aynasına vuran kızıl sırları
Şimdi beni kaçıncı gece, hüzünlü beşiğinde ırgalıyor bilmiyorum.
Bir şiir mayalanıyor dudaklarımda kendiliğinden tuzlu akşamlara dalarak
Son sürgünün ucundan süzülerek, nasılda kayıp gidiyor nağmeler
Soluksuz kalıyor nefesim
Ayaklarıma düşüyor yaprak yaprak, yaşamak için şiirlerim
Çürüyor şimdi günlüklerimdekiler yavaş yavaş sezdirmeden.
Kim bilir neleri ıskaladık hayatta biz, şiirler şaşı bakıyor artık
Dizelerim küskün bana, boşuna heveslenme dedi kalbim,
Bir şair altmışından sonra şiir yazmamalı, demişti ozan
Çekiliyorum bende anılarımdan, dizelerim yaşadıklarımdı oysa.
Ağzımdan çıkarıyorum baklayı dudaklarım titreyerek
Bir aynaya daha iniyor yumruklar
Bir derin kuyu daha kazıyor alnımdaki çizgiler
Tortusunu bırakıyor, dinmek bilmeyen göz pınarlarıyla,
Ve sonra bir antika dükkanına dönüşüyor yüreğim
İmgesel bir yolculuğum çıkrık oluyor içimde,
Uzak ülke göçleri şiirlerim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder