Bir gariplik var gökyüzünde nereden vurduğu belirsiz
Sol yanımda peydahlanan bu tipi neyin nesi,
Eşkiya kesilir gece olunca zaman
Gün ışıyıncaya kadar tutsak eder ruhumu.
Gecelere sığmaz sessizlikler içinde öykülerim
Kapkara bir yalnızlığım
Ateş böceklerinin gezindiği karanlıklardan taşan
Yine kese yollarda kalan, yine gölgeler dokunuyor şiirlerime
Soluk düşlerini düşürüyor közlü aşkların.
Dumanı derinlere sızan dayanılmaz vurgunda buluşan ben
Korkusuna sığınan korkular var, alıp gözlerini ateşten sakınan
En güçlü uykuları ayartan bir eyyam var dalgın bakışlarda
Usulca kül oluyor şiirlerim duygular kaçışıyor
Kapkaranlık sokaklarda kayboluyor dolanmadan.
Rüzgarla karışık başka bir şey geziniyor yüreğimde
Ötelerde daha derin sular, daha derin fırtınalar var
Sen oradan, ben buradan, gözü kara yürür dururuz
Bu büyüyen gri iklimlerde, bir alevin ulu yangını gibi.
Baştan başa bir resim çiziyor şiir, tamamlayamadığım,
Hüzün gölgesini bırakıp sindi şimdi şiirlerime
Sildiğim, yeniden yazdığım, yine sildiğim öykülerim var
Kalemimin önüne barikat kuran bilinmezlikler var
Sesi soluğu çıkmaz, canıma tak diyen yalnızlıklarım var.
Çözülemeyen düğümler
Kanıyor o ilk hece, ölgün yüreğimi kanatıyor yavaş yavaş
İmgelerin suyuna banan sözcüklerde yok olan,
Altını çize çize yazdığım bu dizelerden
Söyleyemediğim sözcükler var aşka
Kollarımı bağlayan şiirlerim var, tamamlanmayan.
Canım daralıyor bu aralar
Sineme çekiliyorum, yüreğine yakınlaştır beni
Avuçlarımda patlıyor, hayallerine takılıp kaldığım umutlar,
Yüreğimin çürüdüğü yerdeyim
Ne olur;
Gövdene taşı beni...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder