Gemiler dönerken uzak meltemlerden
Kuşlar göç ediyor yüreğinden, deniz ötelerinin mavilerine
Elimden kapıp uzaklara kaçıyor, nefesin nefesime komşu bakışların
Daldan dala salıyor içimdeki yalnızlıkları.
İlk fırsatta çullanıyor başıma düş kırıklıkları
Dünün kara dumanlarından sıyrılıp gelen
Geçmişin kömür ocaklarından kaçırılmış birkaç kırıntı
Her adım atışımda boşluğa düşüyor, dokunduğum her şey.
Boşaldıkça kum saati, zaman kıvrılıp duruyor bir köşede
Siluetini kaçırıyor kendi gölgesinden kuşkularını bekleyerek,
Yavaş yavaş ürküyor içimdeki kahkahalar
Debelenip duruyor sığ sularda öksüz kalan aşklar gibi.
Gri bir kül yığını ışıkları sönmüş
Zil zurna sarhoş oldu yıldızlar, dağ gibi yıkıldılar suskun denizlere
Yapay mavilere bezendi eğreti begonviller.
Ruhunu çiziyor hüzün bir yanı mayalanmış
Süzülen sığırcıklar var yüzünden, kırılganlığı bu yüzden
Ötelerden sızan, ıssız düşlerin peşine düşen
Sevdaları yok etti mevsimlik yazdığım şiirler.
Gözlerimde yalazlanan yürek çarpıntıları
Nereden bilecektim serseri bir yıldız olup savrulacağımı
Yırtılmıştı zaten gölgeler, dolanıp durdum durmadan,
İçimi basan sızı yıprandı sağanaklara yakalandı
Çekip götürmüş oysa ömür denilen şeyi içimdeki karanlıktan.
Rüyaları söndürürken efsunlu,kırık dökük tütsüler
Yüreğimde eski zamanlardan kalma çocuksu masallar
Geciken uykuların kokusundan olsa gerek
Bir pervane olur döner başım,
Düş çıkmazlarından benden kopanları
Alıp götürür suları bulanık nehirlere...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder