Geçmiş yıllarımı geri geri sarıyorum bir yumak gibi
Kaç uykuya yattım, kaç şafağa uyandım bilmiyorum,
İçimde dizginlenemeyen kaç pişmanlıklar var
Hangi sözcüklerle anlatmaya çalışmışım duygularımı.
Yırtılıyor gövdem, bir sızı peydahlanıyor yüreğimde şimdi,
Sesini yitiren gerçeklerle yüzleşirim dilim tutuk
Usuma vuran anıların un ufak olmuş bir telaşı var
Hükmünü yitirmiş sevdalarım, öykülerim şiirlerim var
Yıllara yayılmış avuçlar dolusu acılarım yaralarım var.
Geçmişin en çorak yerine gömülmüş serpiştirdiğim tohumlar
Yaslanıp bir duvara düşünüyorum, keşkelerimle boğuluyorum
Zerreye dönüşüyor götürüyor beni, üstü örtülen pişmanlıklar
Kaçıncı başkası olmuşum şimdi, yeni yüzümle tanışıyor aynalar,
Kara bir boşluk değiyor yüreğime, dilim damağım taş kesilmiş.
Biliyorum;
Hırçınlaştı zaman, biraz daha büküldü yüreğim
Kanatları kırıldı, eskiden deli boşlukların doldurduğu zamanın
Sesi soluğu çıkmaz oldu basamaklara heyecanla vurduğum adımlarımın,
Ellerim geziniyor şimdi yavaş yavaş, geçmişin hatıralarında.
Dışarıda ay kaybolmakta
Gözlerimde güz akşamlarından bir gece...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder