9 Eylül 2020 Çarşamba

Yasak maviler


Sessizliğim dökülüyor Eylül' e, yaprakları budanmış bir ağaç  
İçime işliyor bir rüzgar, mavi çürüğü bir hüzün  
Kaç yerimden yaralıyım bilmiyorum, beni görünce kaçıyor güneş   
Nereye gitsem hüzün mızrağını saplayarak böğrüme. 

Loş ışıklar içinde sessizce boynunu büker maviler  
Şu yaralı sevdalı denizlerde, 
Karanlıkta med-cezir inlemelerine şahit oluyor bu zavallı yüreğim  
Sanıldığından daha fazla acı veriyor artık,yangı saçarak şiirlerim. 

Mavi düşlere dalar çöl ortasında, en kurak yerinde gömülü sevdam
Hangi renkte eser acaba rüzgarlar ısırgan otları arasında
Avazım çıkar sesler çoğalır dallı budaklı dikenler
Kanatlanır deli sözcükler dilim dağlanarak. 

Heybetli gölgelerin oyunları, duvarlarda gidip gelen
Derin, suları çekilmiş bir kuyunun dibinde serili bedenim
Dudaklarımda bir kuruluk, bir pelteklik var
Ama ben yinede gördüm ötelerde yasak mavileri, heyhat çıkamıyorum. 

Hiç kimse su dökmez oldu giderken ardımdan
Neyi taşırım şimdi maviler bir bir sönerken yüreğimden,
Dinmek bilmeyen göz pınarlarım içimi boşaltıyor
Cumbasını dolduruyor yağmurlar, zamanın yıktığı mavilerden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder