Unutulmaya yüz tutmuş bir eski resim gibi albümlerden
Belki yüzyıllar öncesinden geliyorum
Yorgun bir yüzle sana,
Sonu olmayan çok yollar eskittim
Ne mücadelelerden geçtim, savaştım bilinmezliklerle
Erittim yarını olmayan saatleri, yıllarca süren
Zemherilerde kavruldum, sürüyerek götürdüm yorgunluğumu ötelere.
Havuz problemi gibiydi hayatım
Toplayıp çıkarıyorum, çarpıp bölüyorum
Bir türlü dolduramıyordum içini,
Yorgunluk kalıyor sadece içinden çıkamadığım
Teğet geçiyor yüreğimden sevda,
Bir kirişle ikiye bölünüyor kalbim, acılarıyla, yaralarıyla.
Bir yol seçmişim kendime,
Yaşamalıymışım, kırık dökük ne varsa
Kabullenmeli miyim yoksa yorgunluğumu, kaybettiklerimle birlikte.
Gelip geçenler oldu hayatımdan, nereye gittiğimi sormayan
Yalnızlığımı paylaşmak ister belki, içimden geçenleri diye,
Bir sen kaldın halimden anlayan, ama çok uzaklardasın.
Sana gelmek istiyorum, içimde büyüterek beslediğim sevdalarla
Hayal ederek, çok istediğim hayatı yorgun yüreğimle.
Uzaktaki, yakındaki tüm anıları toplayıp.
Ama;
Ayaklarım tutuluyor, parmak uçlarımda dikenler, koşamıyorum
Uzaktan geliyorum biliyorsun, çok yorgunum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder