27 Haziran 2020 Cumartesi

Yolculuk


Yağmurlu bir gece vakti 
Bakıp bakıp buğulu pencerelerden 
Alıp başımı gitmek isterim, düşlerimin çıkmazlarına  
Karışmak taşa toprağa. 
Uğultulu bir sessizlik var yüreğimde 
Sesimde anıların sessizliği bu şehirde,
İçimde, acıyla yürüyorum yollara 
Kendime ulaşmak istiyorum 
Ardımda ayak izlerimi silerek. 
Sular gibi akıyor, rüzgar gibi geçiyor üstümden 
Savruldukça çoğalıyor akıp giden gölgeler 
Binlerce düş ölüsü aralık kapılardan 
Durmadan akıtıyor bir oluk 
İçimde yalnızlık duygusu. 
Yürürüm şafaksız sabahlarda
Bırakıp giderim apansız
Ve bir güz hüznü yığarım yollara
Büyük bir yolculuğa çıkar anılarım,
Aşkları geride bırakarak
Bir veda sözcüğü dökülür dudaklarımdan
Şehir görünmez olur arkamdan.
Takıldı bir an gözüme
Göğsünden vurulmuş bir serçe
Gözlerimin menzilinden bir yıldız gibi kayboldu
Kaç rüzgar geçirir kim bilir bilemem.
Gölgeler seslere karışıyor
Neresi sıla neresi gurbet bilemiyorum
Dönmek mümkün mü
Dönmek onca yollardan sonra,
Ay kara kara bakıyor bana
Yolculuğun hüznünü izleyerek uzaktan.
Ey ömrümün ışıldayan şehri
Olmayan seni
Olmayan beni özleyeceğim
Sonsuzluğa açılan kapılardan geçerek
Hızlanıyor adımlarım benden habersiz
Yaklaştım mı bilmiyorum aradığımı bulmak için.
Kendime yağıyor yağmurum
Sıradan bir ruh halindeyim
Gittikçe eriyen...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder