8 Haziran 2020 Pazartesi

Yalancı bahar


Seslenmekten yorulmuş, soğuk bir sensizlik var içimde 
Biliyorum kaç defa yutkunduk 
Yalancı baharlardan, sevdalarımızı vurarak göğsümüze  
Daracık bir gökyüzü duvarları yıkık 
Göğün yamaçlarına takılı kaldı sesimiz. 
Satranç taşları gibi yer değiştiriyor mevsimler 
Güneşi çarmıha geriyor gibi sanki bulutlar,
Hiçbir çatlağı doldurmuyor artık
Lekeleniyor toprak yağmur yere değmeden
Kuruyup gidiyor buluşmadan tüm tomurcuklar
Kurumuş yapraklarını topluyorum çiçeklerin.
Tuzak kuruyor bize her şey
Bir fırtınanın içinden kaçıp ötekine yakalanıyorum
Omurgası kırık gemiler geçiyor içimden
Kıyısız denizleri aşıp
Okyanuslara taşınıyor yüreğim.
Yarım kalıyor hep sana yazdığım şiirler
Bir senden bir benden çoğalttığımı sandığım
Denizlerin mavisinden bahara ulaşan.
Cemreler düşer, sundurmalardan sızar yaslı bir tüle
Topraktan çıkan ilk lale gibi
Yalancı bir bahar filizlenir
Gelincikle boyanmış yüreğimde.
Kaç damla su içtim bilmiyorum
Çeşmelerden avuçlarımla
Kaç kere penceresiz dokundum güllere,
Derme çatma kaldırım taşlarından kaç kere geçtim
Leylakların ıslık çaldığı gecelerde bahara aldanarak.
Sırsız aynalara düşüyor, sanki tütsülenmiş yüzüm
Kırıntılarını izliyorum alnımdaki kırışıklıkların
Gözlerimde toz bulutları yalancı bahardan kalan
Eriyen gölgelerden farklı değilim şimdi,
Susarım yitirdikçe düşlerimi.
Son yaprakları savruluyor yalancı baharların
Ve köpük köpük akıyor yürüyor sonsuzluğa.
Yitiriyor galiba ılıman ve yağışlı bir havada gönül,
Kırık dökük bir masada aşkı yine,
Kurumuş yapraklar arasından kurtarmaya çalışıyorum
Yalancı baharın hışmından şiirlerimi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder