19 Haziran 2020 Cuma

Fısıltılar


Üfürür ıslığını ince diliyle
Bir sevgili gibi gezinir
Sancılı bir uzak bir iklime savrulur  
Gözler kalır bahçelerde yalnız 
Uyur uyanır çiçekler 
Uykusuz güne hazırlanır fısıltılar. 

İvegen adımlarla dökülür 
Issız dağlara bulutlar  
Gökyüzünü deliyor sanki, 
Duymuyor içimizdeki yangınları  
Dolaşıp duruyor  
Buğulu seslerde fısıltılar.
Bazen aşk çekingen adımlarla gelir
Sokulur yüreğimize gelip kıvrılır
Ve bir güneş sığdırır göğsümüze
Fısıldar kulağımıza.
Sıvası dökülmüş duvarlara dayanarak
Ortak bir çığlığımız olmayacak gibi
Kırmızı bir gül uğruna ağlayacağız belki içli içli
Şafaksız gecelerde,sabahsız sahillerde,
Sesler gelir kaybolur, içimiz yanar
Yıldızlı suların türküsüdür belki bu fısıltılar.
Öylesine dalgasız
Öylesine yürek acısı
O sesini arayan denizin,
Bitmeyen bir kar fırtınasıdır belki
Belki yaralı kuşların fısıltısıdır.
Kendi kendimize yarattığımız boşluğun ucudur
Sıkı sıkıya tuttuğumuz bir kapı kolu,
Yüreğimizin derin kuyularına düşen
Korkularımızdır fısıltılar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder