Loş bir karanlık, sahile bıraktım bu akşam kendimi
Küçük bir suskunluk kanar durur içimde
Durmadan demir atar, durmadan uykularıma
Rüzgarları söndüren kırık dökük bir şarkı dilinde
Doğuşu gecikmiş, bir gök kuşağı yok gözlerimde şimdi
Mavi şafaklar için çok geç artık bu akşam.
Küçük bir suskunluk kanar durur içimde
Durmadan demir atar, durmadan uykularıma
Rüzgarları söndüren kırık dökük bir şarkı dilinde
Doğuşu gecikmiş, bir gök kuşağı yok gözlerimde şimdi
Mavi şafaklar için çok geç artık bu akşam.
Dokunup kayboluyor teker teker yıldızlar
Uzaklığın ardında saklanan ay
Kanat çırpa çırpa düşüyorlar dalgalara
Köpük köpük çağlayanlar gibi sonsuzluğa.
Uzaklığın ardında saklanan ay
Kanat çırpa çırpa düşüyorlar dalgalara
Köpük köpük çağlayanlar gibi sonsuzluğa.
Ta ötelerden geçen gemilerden
Şarkılar getiriyor karanlık
Son fısıltılarını martıların
Güneşin battığı iki tepe arasından.
Şarkılar getiriyor karanlık
Son fısıltılarını martıların
Güneşin battığı iki tepe arasından.
Dalgalar örseliyordu kıyıları hıncını alır gibi
Her çakıl taşını kendi rengine yamayarak.
Her çakıl taşını kendi rengine yamayarak.
Bir uçak gibi hangara çekilmiş yüreğim
Sağanak yağmurlar sonrasının,
Kırık solumalarımın izi var şu anda içimde
Yüreğim yanıyor sulardan çekemiyorum ellerimi.
Sağanak yağmurlar sonrasının,
Kırık solumalarımın izi var şu anda içimde
Yüreğim yanıyor sulardan çekemiyorum ellerimi.
Ben yaralılar okyanusunun en dibindeyim
Darağacına gerilen kuruntuların öfkesini kusuyor yüreğim
Bakışlarımdaki o kıpkırmızı, gün batımı hüzünlerimi atarak
Son şarkımı söyleyip susacağım
Bir kadeh içki, sigaramla başbaşa kalarak...
Darağacına gerilen kuruntuların öfkesini kusuyor yüreğim
Bakışlarımdaki o kıpkırmızı, gün batımı hüzünlerimi atarak
Son şarkımı söyleyip susacağım
Bir kadeh içki, sigaramla başbaşa kalarak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder