7 Haziran 2020 Pazar

Günbatımı hüzünlerim


Loş bir karanlık, sahile bıraktım bu akşam kendimi 
Küçük bir suskunluk kanar durur içimde 
Durmadan demir atar, durmadan uykularıma  
Rüzgarları söndüren kırık dökük bir şarkı dilinde 
Doğuşu gecikmiş, bir gök kuşağı yok gözlerimde şimdi 
Mavi şafaklar için çok geç artık bu akşam. 
Dokunup kayboluyor teker teker yıldızlar 
Uzaklığın ardında saklanan ay 
Kanat çırpa çırpa düşüyorlar dalgalara 
Köpük köpük çağlayanlar gibi sonsuzluğa. 
Ta ötelerden geçen gemilerden
Şarkılar getiriyor karanlık
Son fısıltılarını martıların
Güneşin battığı iki tepe arasından.
Dalgalar örseliyordu kıyıları hıncını alır gibi
Her çakıl taşını kendi rengine yamayarak.
Bir uçak gibi hangara çekilmiş yüreğim
Sağanak yağmurlar sonrasının,
Kırık solumalarımın izi var şu anda içimde
Yüreğim yanıyor sulardan çekemiyorum ellerimi.
Ben yaralılar okyanusunun en dibindeyim
Darağacına gerilen kuruntuların öfkesini kusuyor yüreğim
Bakışlarımdaki o kıpkırmızı, gün batımı hüzünlerimi atarak
Son şarkımı söyleyip susacağım
Bir kadeh içki, sigaramla başbaşa kalarak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder