28 Ağustos 2021 Cumartesi

Vedasız Asklar




Yırtık bir göğün yamacından dökülen

Eylül buğusu var şimdi gözlerimizde

Bir başka mevsimin eylülü ısıtmakta bedenleri

Bir başka türkü gelir yerleşir dillere, deli gibi

Soluk alışımız değişir birden her nefeste,

Bazen gizlice, bazen çocuklar gibi gelir

Her an kapıdan girer içeri gülümseyerek

Kırar, döker, bazen yangınlar bırakır

Bazen dudaklarımızdan öper aşk

Bazende vedasız aşklar bırakır ardından. 


Nasıl da birbirine çeşittir eylül

Say say bitmez

Hele yağmurlar, hele yağmurlar başlayınca

Bir yanımız hep kanar,

Kucak kucak

Dökülen yapraklar gibi hep içimize yağar

Bir başka yağar,

Vedasız aşklara

Bıçak sırtı ayrılıklara bırakır yerini.  


Rüzgarın üşüttüğü ağaçlar

Çabuk unutturur sana

O sıcak öpücüğün yakan tadını

Sende bıraktığı izleri özlersin zamanla

Her eylül koyar insana

Anlarsın,

Vedasız aşkların

Yüzünü gösterip kalbini deldiğini. 


Aklım ermedi bir türlü eylüle

Ne çok şey anlatır oysa bize

Gözlerinde tüter bir yangın

Rüzgarlara bırakır kor kor seni

Avuçlarında alev alev yanar sarı yapraklar

Bulutlar gelir geçer üstünden

Geçer üstümüzden bir kuş dalgası

Göçüp giderler, çınlar kulaklarımızda çığlıkları 

Mevsimler gibi

Güze bırakır vedasız aşklar yerini.   


Ürkek bir tebessüm avuçlarımızda

Sızdıkça içimize dokunuyor,

Varıp gitmeli mi buralardan yoksa

Dudaklarımızda güz tadı sarı sarı

Çığlıklarımız suskun

Sevmelerimiz yarım

Gülüşlerimiz, düş kırıklıklarımız hep yarım,

Hadi söyle;

Bir yanımız kendimize yabancı

Bir yanımız eylül

Gitmelimiyiz buralardan

Toplayıp yüreğimizi

Gitmeli miyiz

Gitmeli miyiz

Hadi söyle...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder