8 Ağustos 2021 Pazar

Ötekinin Agıtı



Bulutların gölgesinin oyası yırtılmış

Başka bir grilik var bugün gökyüzünde

Yokoluşlar yükseliyor, ağustos verandasında

Düğümlenmiş bakışlarım

Yüreğimi alamıyorum bir türlü örselenmiş yüzümden

Bir ateş yanıyordu içimde, kül bıraktı yerine,

Düşleri allak bullak oluyor körpe fidanların

Gecenin kollarında

Haykırıyorum karanlığı yırtarcasına

Yeter artık dercesine.  


Bir koku siniyor, keskin bir koku

Acının rengi bile soluyor,

Yıka döke geliyor bilerek bu kor alev

Öksürdükçe, yürek yarılıyor, yer yarılıyor

Geleceğimiz yanıyor.   


Yanıyor Anadolu' nun ormanları, şimdi iliklerinden

Aymazlıklar içinde kucaklar dolusu acı bırakıp

Kimbilir hangi kuytular

Kulağımızı tırpanlıyor bu haykırışlar

Yokoluşların ağıtlarını yakıyoruz hep birlikte

Çöle dönüştürüyoruz, yeşilleri, mavileri

Bir başka mevsimlere bağışlıyoruz elbirliğiyle

Bekliyoruz nefessiz.  


Nasıl olayım söyleyin, nasıl

Hiç yeşile, maviye boyayamıyacak mıyız biz bu dünyayı

Niye diye sormuyacak mıyız

Kaç kere yandık, kaç kere öldük

Kaç kez dokunuverdi yüreğimize hüzün

Deliverircesine hiç olmaz yerinden. 


Yapışıyor kalbimize bu kara, bu kömür lekesi

Kanatları tütsülenmiş kuşların feryadı

Yürekleri hoplatan türküler neye yarar şimdi

Ağıtlar yakıyoruz soluğumuz tükenerek. 


Özleyeceksin,

Sen çiçekler toplarken orada bir yerde

Şarkılar mırıldanan erguvanların gülüşünü

Kuş yuvalarını arayan, seke seke yürüyen yavruları,

Gökte süzülen sevişir gibi iki kuşu

Sonra birlikte çeşme başlarında su içişlerini,

Özleyeceksin,

Ağaç dallarına konuşlarını, ötüşlerini

Mavileri, yeşilleri,

Sonra,

Nerede buluruz izlerini bu seslerin şimdi diyeceksin. 


Belki ötekiydiler birileri için

Ama, türkülerimiz bir, şarkılarımız bir

Aşklarımız bir, yolculuklarımız birdi

Ortak bir şey daha vardı aramızda

Nefes alışlarımız birdi

Ötekinin ağıtı değildi

Hepimizin tınısıydı bu...



Not: Doğaya daha yakından bakın

O zaman her şeyi daha iyi anlayacaksın. 

Albert Einstein


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder