26 Ağustos 2021 Perşembe

Eylül.


Bir yamalı bohça sırtımda

Yarım kalan umutlarla çıktım yola

Elimde anı defteri

Şimdi oturdum eylülün masasına

İçim bulut bulut

Tenim bir buğday tanesi

Güz tarlası gibi yüreğim. 


Gülemiyorum bugün nedense

Soluğum kesiliyor böyle zamanlarda hep

Bir çıngırak sesi eylül dallarında

Bir rüzgar başucumda

Bir koku gelmekte incinmiş yapraklardan,

Bense bunların ortasında yalnız bir kimse

İçimde birşeyler eksilip giden. 


Oy benim sevdalım

Oy benim yağmur gözlüm

Oy benim incinmiş ruhum

Oy benim eylül bakışlım oy

Eylülüm,özlemim

Nerdesin,

Öyle saplanmışsın ki yüreğime

Çilesini çekiyorum uçsuz bucaksız iklimlerin

Hüzünlerle yoğrulmuş,

Yaprakların, suyun, yağmurların

Akışına bırakıyorum ruhumu. 


Ve, vakit yine akşam

Farklı bir akşam

Yine eylül,

Şöyle dokunuyorum da hayatımın ucuna

Parmaklarım üşüyor

Kaç eylüldür kaç güzdür böyle,

Çiçeklerim, ağaçlarım solmuş, yüreğim kanamakta. 


Fırtınalarla boğuşan

Kuşlar vazgeçmedi bir türlü göç vakitlerinden

Bıkmadılar bir türlü eylülü karşılamaktan

Hiç tükenmediler umut taşımaktan,

Oysa ben

Çırpınıp duruyorum yapraklar gibi dallarında

Rüzgarlarda, kalbimde eskidi, eylüllerde hep

Bu yüzden biraz yorgun yüreğim

İçimde her an kanayan bir yara bende

Bir tokat gibi çarpıyor yüzüme hüzünlerim. 


Halbuki her şey baştan belliydi

Vedaya sığacak bir hoşçakal diyemedin giderken

Habersiz çıkıp gelişin gibi

Eylül gibi,

Oy benim sevdalım

Oy benim yağmur gözlüm

Rüzgarım oy

Oy ceylan gözlüm oy

Eylülüm benim

Şimdi nerdesin ?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder