Bir sabaha uyandım
Güne düşen ilk ışıkla
Tatlı fısıltılarla, sayısız mavilerle
Dışarıda nehir gibi akan bir hayat
İki de bir yüzümü okşayan
Ilgıt ılgıt esen mavi kokulu bir rüzgar
Bir mavi sabaha uyandım.
Mavi boyalı çakıl taşları
Kuğulu, nilüferli bir göl
Suları mavi,
Mor güller çiçek açmış,
Belki de mavi,
Hep uzaklara bakıyorum
Yapayalnız dolaşıyorum içimde
Mevsimler gibi geçiyorsun
Hep aklımdasın
Sulardan damıtılmış bir buz mavisi gözlerin
Yüreğime akıyorsun,
Bir balık gibi diri.
Her nedense
Bir keyif var
Bir yorgun mavi var yüreğimde
Sanki yeniden gelecekmişsin gibi
Koynuma
Mavi yağmurlarla
Dokunacakmışsın gibi
Mavi dudaklarından dudaklarıma.
Bu akşam dolunay var
Işık tarlalarından geçiyoruz seninle
Bir masal bahçesinden içeriye
Uzaklardan kopup gelen
Mavi kelebekler karşılıyor bizi,
Güz vaktinde
Suladım haylaz tohumlarını,
Mavi sarmaşıkların,
Sardım sarmaladım seni kollarına.
Gece uzun gece karanlık
Bir ufka vardık seninle artık
Ay ateş gibi
Yıldızlar yağıyor
Rüzgarın eskittiği bir maviye,
Deniz kan içinde
Kan içinde deniz
Alıp boyuyorum, ay ışığı penceresinden
Suları maviye
Dokunarak gözlerine.
Benim bildiğim her şeyin adı
Maviydi düşlerimde
Sesleniyor sana
Duyuyor musun
Görüyor musun,
Yıldızlarda parlamak için maviler
Denizi uyandırıyor
Geceyi uyandırıyor şimdi.
Uyandım
Mavi düşlerimden, uyandım
Güneşin battığı yerde
Ucuz bir şaraba verdim kendimi
Gittim bir deniz kıyısına oturdum
Ellerim sularda
Dolunayı bekledim yine,
Bir ses bekledim
Sessiz bir kaynaktan sızan bir ses,
Sesini bekledim
Duyamadım
Akıyorum kendimce
İçinde mavi olan sularda şimdi
Sensiz,
Sessizce...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder