11 Ağustos 2021 Çarşamba

Ayrılıgın Adı Neydi, Bilmiyorum...



Mevsimlerden güz

Bir gün ışığı sızmakta hafifçe

Karanlığı yırtan, 

Kapı aralığından odama

Issız, soluk bir resim takılır gözlerime

Bir resim işte,

Öyle boş

Öyle yorgun

Öyle suskun

Bir resim yakalar beni

Yüreğimden göçüp giden, bir resim,

Kokun dolaşıyor içimin kuytularında hala

Ürperiyorum.  


Bir uzaklık içim dışım

En örselenmiş bir yüzle

Koyu sisler iniyor gözlerime birden

Kol geziyor, düşlerimi altüst ediyor 

Gidişin. 


Dokunsam çıldıracak bu yürek

Gözlerimin perdesine inen resmin,

Mavi değil miydi yüreğimize biçtiğimiz

İki beden bir yürek değil miydi aşk

Ayrılığın adı ne, bilmiyorum. 


Kahroluyorum,

Soluk soluğa atıyorum kendimi

Yanık ve sis kokan

Kaldırımları uyuşmuş bir sokağa,

Oysa sakin değildi bu saatte bu kaldırımlar. 

Boş boş bakıyorum bu gece yıldızlara

Neden boş bilmiyorum

Hasret mi, ayrılık mı bu

Sen ayrı ben ayrı yerde yaşayarak

Anlayamıyorum. 


Duvarları yıkık, daracık bir yürek

Yağmur yağıyor,

Götürüyorum içimdeki fırtınalarla

Ayaklarımın gittiği yerlere beni

Mezem sigaram

Bırakarak yalnızlığımla başbaşa

Kadehlere vuruyorum kendimi. 

Yanık türküler geliyor uzaklardan

Balıkçı teknelerinden,

Yalnız değilmişim meğer

Nasıl da vuruyor yankıları 

Dalgalara acı acı nağmelerin. 


Hayatımda hiç sevmediğim

Keşkelerle avunup durmaktayım şimdi

Seni hayatımdan ayıran ne var

Hadi ne varsa söyle, bilmiyorum,

Bazen düşününce

Leyla ile Mecnun' dan

Ferhat ile Şirin' den

Tahir ile Zühre' den

Ve ben seni onlardan 

Daha mı az seviyordum

Hadi tek tek söyle bana

Nasıl unutursun sen beni

Nasıl ayrılırsın sen benden

Sen bendim, ben sendin oysa,

Hadi söyle bana,

Ayrılığın adı neydi

Bilmiyorum...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder