Düşer anılar, sızar uykulara
Yüzleşir kendi gölgesiyle
Tamamlanmamış resim bir tuvalde
Yeniden büyür sessizce bir yangın içimizde.
Süzülür bir hayalin koynundan
Gözyaşın yakar canını
Yağmur olur yağar ırmak gibi
Gecenin gözüne
Yüzleşir bir karanlığın içinde
Yalnızlığın.
Ellerin uzanır gökyüzüne
Özlediğin güneş çok uzaklarda
Ulaşamazsın ki
Üşür parmakların, sadece üşür
Yüzleşir gerçeklerle
Sisli ağırlıklar çöker
Dolaşır efsunlu dumanlar başımızda
Yağmurun dilleri uzanır bazen
Tutuşur yüreğin
Yüzleşir mavilerle.
Zaman erir infilak eder imgeler
Ayıklamaya çalışır yavaş yavaş
Bir daha, bir daha yüzleşerek anlamsızlıklarla
Hala sımsıcak ve biraz boynu bükük şiirler.
Dudaklar titrer hiç olmadık nedenlerle
Kavrulur içimizdeki ürpertiler
Yokmuşuz gibi sayıp gideriz günleri
Kaş göz arasında zamanla yüzleşerek.
Gülümsemek eski bir maskeydi oysa
Gölgelerini silmekte yüzümüzden zaman
Durmaksızın üstümüze serilen bir sis
Acılarla tutuşan
Yüzleşmeler çoğalmakta içimizde...
O sen miydin yoksa
Ateşler içinde
Uykusuz gözlerimi avuçlayan,
Gökyüzü masallarından sıyrılıp gelen
Yatalak aynalarla yüzleşip
Gelen, o sen miydin yoksa...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder