23 Kasım 2021 Salı

Eski Bir Evin Penceresinden



Eski bir evin penceresinden

Bir çift güvercin havalandı

Buğu buğu kokan bir çay 

Dudaklarımda,

Apansız gelirsin aklıma

Sevdiğimiz çiçeklerin adları gibi,

Teneke saksılar içinde

Pencere önlerinde birlikte diktiğimiz

Menekşeler, sardunyalar

Biliyor musun

Hepsi solgun

Sen yoksun diye, 

Dalları kurumuş. 


Şimdi buzlu bir yağmur vuruyor yüzüme

Eskiden yakmazdı ama

Bir başka esiyor

İçimi delip geçmekte

Buz gibi bir rüzgar,

Üşüyorum

İçin için erimekte yüreğim. 


Sokaklara baktıkça,

Seni hatırlatıyor bana herşey

Sarılmalar, kucaklaşmalar, utangaçlıklar. 


İnsanlar gelip geçer 

Pencere önlerinden

Sesleri duyulmayan,

Söylemem gereken bir şeyler var

İçimde kırılan

Bir umut

Gelse derim, bir umut. 


Ekmeği tuza banar yer gibi

Ateşler içinde uyanıyorum

Baka kalıyorum gidenlerin ardından. 


Bazen düşünüyorum da

Galiba kabul etmem lazım

İkimizda artık bir başkayız

Sen uzaklarda, ben burada,

Eskimiş bir aynada

Sırları dökülmüş bir yüz

Bir yalnızlık. 


Ne giden ne gelen var eskilerden

Kar yağıyor dışarıda

Yeni bir bahara zaman kalmadı

Bize galiba.  


Yalnızca bir karanfil kaldı

Pencere önünde saksıda yeni diktiğim,

Kendine yeni bir aşk büyütsün diye

Yeni bir aşk büyütsün diye...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder