Uzun bir yolculuk olacak anlaşılan
Benim içime bu yolculuğum,
Erkenden güneşin batışı nedendir
Yüreğimin uç noktalarına uzanan bu huzursuzluk
Anlayamadım niye
Sahi bu ani tedirginlikler nedendir.
Şuramda, ta şuramda dolaşan
Göğsümü tırmalıyor, lime lime doğruyor
Kırık dökük bir sabır değirmeni,
Öğütüyor galiba
Yelkovanla akrebin hep, hasreti gösterdiği zamanı.
Yine beni kandırıyor
Yanaklarıma kondurduğun öpücük
Bir hayal şimdi, ellerimi uzatsam sana
Dokunamıyorum,
Yalçın sıradağlardan
Çiçekli bahçelere açılmaz oldu kapılarım.
Uzaktan uzağa kulağımda yansıyan
Gittikçe uzaklaşan bir ses var içimde
Içimin belirsiz simsiyah bensizliğinde
Kaybolup gidenler var benden bende.
Bir türlü aklımdan çıkmıyorsun
Göğsümdeki bu yangınlar bir türlü sönmüyor,
Nerden nasıl çıktı ki bilmiyorum
Ellerimde açtırdığım
Avuçlarımda boğuldu karanfiller.
Dermansız titreyen bir beden,
Sığ çığlıklar yükseliyor
Gözlerimden yüreğime inen
Islanmış gözyaşlarım,
Yüreğimin ücra köşesinde
Bir denizde dalgalanıp durmakta,
Hüzünlü şarkılar dilleniyor
İçimdeki seslerden.
Biraz dönüp bakabilseydim
Gün doğumu vakitlerine
Kalbimin serin ırmaklarına akan sulara.
Bugün de akşam oldu yine,
Yeni yetme bir masal yangınlarından kaçırılmış
Savrulup duruyor yüzümdeki kapkara bulutlar.
Kendime uğradığım limanlarda
Yine baştan aşağıya
Acı bir tebessüm konar yüzüme
Vakti geldimi bilmiyorum ama
Başlar içime yolculuğum
Başlar içime yolculuğum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder