Yeşile çalan o körpe yaprakların,
Şimdi yok oluşları yükseliyor
Ufukta uğuldayan,
İçime bir hüzün çöker birden
Ne acılar biriktirmiş
En hüzünlü öyküsünü dokumuş
Eylül, Ekim'e sarkarken meğer.
Nefesi çalınmış bir şarkının sancısı çöktü içime
Bir yüreğin ezikliği var bende sinesine çekilmiş
Oysa nasılda sevmiştim
Gök mavisi gözlerde o içten sımsıcak gülüşleri
Okşar gibi mevsimleri
Bir kor ateş gözlerime bakar gibi,
Yanarak gömülmek isterdim oysa
Gün batımı güzelliğinde
Akşam gölgesinin vurduğu lacivertlerde.
Nasıl da değişmiş birden
Soluksuz kalmış derin bakışlar içindeki
O buğulu gözler
Derme çatma aynalarda tütsüyor mavinin görüntüsü
Şimdi uzak o mevsim
Lacivert hala uykularda, Ekim'de.
İçimde fırtınalar kopmakta
Ağlamakta
Yasaklı zamanların çiçeği
Şimdi zakkumlu dokunuşlar içinde
O gizemli uğultulu Ekim bahçelerinde.
Taze ılık serin rüzgarlardan uzak
Dalgaların hırçın sesleri
Sızlıyor şafak uzak denizlerde
Içimde göç etmiş kuşlar var
Ihlamurların çiçek açtığı zamanlardan,
Derinlik kaplamış her yanı
Uzanmış gözbebeklerimize hüzün
Bir efsunlu çiyin ıslak kokusunda
Lacivert hala uykularda
Ekim akşamlarında çaresiz.
İçim ah çekiyor yine sorma
Ay ışığından bile ürkek utangaçlıklarla
Yürek yangınlarından kaçar gibiyim
Anılar biriktiriyorum artık sana
Bir düşte unutulmuş,
Uykuların bir köşesinden
Lacivert mevsimlerden
Esmer bir akşam vakti Ekim' de
Ekim' de sana
Anılar biriktiriyorum
Anılar biriktiriyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder