26 Ekim 2021 Salı

Yine Safak



Ve, 

Şehrin son ışıkları söner 

Şafağa çekilirken gün 

Geceyi sağaltan bir gamzeyle uyanırım düşlerimden 

Sabahın kollarına bırakırım yine kendimi 

Kor gibiydi gecenin sabaha bakan gözleri 

Kanayan bir gülün bakışı gibiydi 

İsmini kim koydu 

Bu lal bakışlı gülüşlerin

Bilmiyorum. 


Ufukta göğü çalkalayan

Köpürmekte yatağında 

Kızıllaşan şafağın yine ırmağı 

Kor gibi bir yanlızlığın bağrında gömülü

Ne vakittir sırlıydı oysa, 

Dipsiz derinliğinde kalbim. 


Birden;

Tenimden damla damla 

Birşeyler sökülür

Eritir şafakları

Bulutlarda bir telaş

Uzaklardan gelen 

Bir gökgürültüsü

Pürtelaş bir ışık huzmesi,

Camların buğusundan tavlı

Bir yağmur 

Sonra toprak kokusu

Yoğrulmuş fısıltısıyla

Titreyen kirpiklerime

Islanır gül kurusu saçlarım

Kaybolup neden sonra

Tekrar kaybolup gelen düşlere

Uzaklardan aşıp gelen sabahtır

Belki çiçekler doğuran

Gökdenizinde gözlerinin

Her tohumu sarmalayan

Yüreğimizi titerten

Yine şafaktır

Yine şafaktır

Gelen...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder