19 Ekim 2021 Salı

Geçip Giden Zaman



Bir göç hikayesidir geçip giden zaman

Gözlerin derinliğindeki  bakışlarda

Yüreğin inceliğinde gösterir kendini

Avutmaz artık bizi o bildik sevdalar

Geçmişin izlerini hatırlatır  bize o vefasız aynalar


Yüklenir yüreğimize bazen geçmişin o mor sevdaları

Ama bazen şarkılar kalır bize 

Bazen sözler, 

Bazen bakışlar yabancı. 


Ürperir bir yürek filizlenmeyi beklerken

Yıkılır gönüllerdeki sevgiyi büyüten inanç,

Belli ki geçip giden zamanın

O sevda bahçelerinin çiçekleri solmuş   


İnce incede olsa sızlanan

Bir yer arar durur geçmişinden bir yürek

Gölgelerle didişir durur,

Dilimize dolaşıp kalır

Şimdiki zamana söyleyemediklerimiz. 


Soluk soluğa bazen

Buzlu bir gövdeye çarpar geçmiş zaman,

Gözler yalan söylemez

Donmuş halde durur bulunur

Geçip giden zamanın mavileri orada. 


Biraz ayrıksı, biraz delice sevdalar

Şimdi şarhoş uykularda ağlamaklı. 


Geçmiş zamanın öykülerinden köhne bir yalnızlık

İçimize vuran gri gelgitler,

O şarkılarla büyümüş

O şarkılarla sevdalanmış 

Hüzünlü bakışlar biriktirmekte şimdi


Artık şiirlerden koparılmıştır aşklar

Geçmişin avuçlarına bir boşluğu yığarak. 


Oysa;

Ihlamur kokulu akşamların birinde

Bana uzanıyor hala elleri geçmişin

Kaşıdığım yaraların altından

Donmuş kalan bir yürek sancısı tatlı tatlı hala kanamakta

Yığılıyor gizli gizli şimdi

Bıraktığım gibi

Geçip giden zamanın düşlerinden kopup gelen.  


İçimde dalgalı sıcak bir okyanus

Yokuşlar, yamaçlar, dağ düzlükleri

Yağmurlar boşalacak birazdan,

Zamanın yırtılmış saatleri

Hayat akıp geçiyor beklemiyor ki bizi,

Ürkek bir güvercin gibi hissediyorum kendimi şimdi. 


Boşuna uğraşıyor sanki anılar sendelenmiş boşluklarda

Yaslı bir ırmak gibi durmadan kendine akmakta. 


Geri dönüşü olmayan

Gülümseten, 

Eski bir maskedir oysa zaman...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder