Sancısı tutar bir gün anıların
Çıkar gidersin
Buruk bir duygu kaplar içini
O siyah gözlerde nem,
Yüreğin takılır yüreğine
Çelişkilerle boğuşursun
Aklını alıpta öyle gidersin işte
Üşür yüzün poyrazlarda
Gidersin
Ağır aksak adımlarla.
Sen gidince
Martılar
Kuşlar çağırır seni
Şarkılar ağlar ardından sonra
Üstünde bulutlar
Güneşin çiçekleri solar
Sonra güneş sıyrılır gider
Sokaklar boşalır
Dönüp bakmazsın geriye
Boşver der gibi.
Ne o şehir, ne o kalp ağrıları durdurur seni
Öyle işte
Açar kapıyı
Ardından çeker gidersin
Elinde bavulunla.
Bir yanın yağmur, bir yanın rüzgar
Sırtında bir yorgunluk
Öyle kalkıp, bir kara kedi gibi
Karanlık sokaklarda
Kaybolup gidersin.
Gidersin;
Mor leylaklardan süzülmüş
En sevdiğin şarkılar
En sevdiğin hatıralar yanında
Sonra,
Savurup gidersin
Dudaklarının kıyısından dalga dalga
Kadehlere dökülen yudumlara.
Belki bir daha özlersin
Tenha bir Eylül bahçesinde
Konuşmadan, susarsın beklersin
Öyle buruk, öyle sessiz
Kalbinde yankılanan bir tek yürekle
Gelmez o beklenen gelmez,
İşte,
Bir Eylül günü
Erir farketmeden yüreğin
Acılara tutunan sarı yaprak gibi
İçinde büyür hasret
Ve,
Seni kucaklayan kendinle
Çekip gidersin
Boşver aldırma der gibi.
Örslenmiş zamanların teninden
Tutup dalgalara atmak istersin yüreğini
Çaresiz kalırsın
Kendinden bir şeyler eksilir gittikçe
İşte bu defa başka türlü gidersin
Aklında ördüğün duvarları yıkarak
Çekip gidersin
Hani ölmek gibi
Ölmüş gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder