11 Ekim 2021 Pazartesi

Eskisi Gibi Degilim.



Eskisi gibi değilim

Sancılı bir güz başlangıcında

Sıcaklığını yitirmiş

Alıştırıyorum yüreğimi, yaprak dökümlerine

Rüzgar asıyorum artık güz dallarına 


Yeniden yaşamanın anlamı yok

Deli taylar gibi artık  geçmişi,

Ansızın bastıran yağmurlarda

İçimdeki soğukluktan bihaber belki yüreğim,

Bu deli gönül ne zaman susar

Işıkları ne zaman söner

Veda etmek ne kadar yakar beni

Daha ne kadar yaşarım

Bilmiyorum. 


Kimleri unuttum, kimleri tanıdım

Ama keşkelerim var avuç avuç

Rüzgara küllerini savurduğum. 


Eskisi gibi değilim

Bütün çiçekleri solmuş

Güneşi olmayan bir bahçe içim,

Gün akşam olur

Gecenin kızıl gölgeleriyle buluşturur

Buğulu gözlerim beni bir gün. 


Eskisi gibi değilim şimdi

Geçmiş bir zaman değildir yaşadığım

Sevdalı şarkılar yerine

Bundan sonra

En yanık türküleri söyler dilim

Dilsiz çorak bir ezgi dudaklarım.  


Dalar gözlerim uzaklara

Yaşar giderim anılarla

Uzakların en derin kapılarından,

Dökülür yüreğime en koyu yağmurlar

Yabancı kaldım aynadaki yüze

Oturur kendimi beklerim.  


Yaprak yaprak dökülen düşlerden kalan

Bir sonbahar kaldı ellerimde yalnız

Gamzeli şaraplara benzeyen

Değdirir gibiyim göğsümü kor ateşlere şimdi. 


Belki;

Çatlayacak bağrımdaki tohum bir gün

Alışacak artık yüreğim yalnızlığa

Ve günün birinde yabani bir çiçek

Beyaz bir güvercin gagasında

Hadi tut ellerimden diyecek

Geldik diyecek seninle

Yarısı güz, yarısı kış

Şimdi sen ayrı, ben ayrı

Bir denizin bitişine.  


İşte orada adı konmamış bir okyanus

Sarıp sarmalayacak sürgün uzaklarda beni,

Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerden

Uçurtmalar göklerde

Bir martı havalanacak,

Gökyüzünde kalır belki kanat izleri

Kalırsa şiirlerim kalır benden

Hala koynumda resmin...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder