Rüzgarlar var, özlem var geceye akan,
Bir ırmak dolar içime
Sulu sepken yağan yağmurlar gibi
Bir masal büyümekte avuçlarımda
Bir sevdanın şahikalarına vurur gibi.
Güzelim, deli dolu aşkım benim
Yeniden büyüyor sessizce sol yanımda
Bir kırmızı tomurcuk
Kabarmış duruyor öylece
Yüreğim sanki kocaman bir alev
Gecenin bu vakti yakıp kanatmakta.
Göğsüme doldurdum bir nefes
Sarp dağların rüzgarlarından
Papatya kokuyorsun, uykuya yatırdığım
Nasıl da aralanıyor seni bekleyen
O son gecenin büyüsü.
Gecelerime çivilenmiş
Teninin kokusu, gözlerin var
Yasak bir düşten kaçırılmış
Tadı var dudaklarının, dudaklarımda.
Sarıp sarmaladım
Sakladım seni bir kuş gibi
Kırmızıyı boyadığım bir mavi düşe
Göğsümün üstünde bir yakamoz.
Uzak yıldızlardan savrulan
Kimsenin bilmediği
Bir yerden geliyorum sana
Düş kuracak birazdan otağım
Derin bir orman serinliğinde.
Tan kızarıyor gelincikler arasından
Sessizlik içindeki bir sarhoş düş
Sökün ederek geliyor
Gökyüzünden mavileri sökerek
Belkide bir sırrı fısıldayacak
Bir sırrı fısıldayacak
Kulaklarımıza...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder