8 Eylül 2021 Çarşamba

Uzak Ülke Masalı


Öyle daldım ki bu akşam gökyüzüne

Derin ve ılık bir nehir geçiyordu sanki içimden,

Öykülerimden söküp atmak ister gibi tüm hüzünleri

Ötelerden bir yerden

Bir şeyler yazmak istedi canım birden

Bir varmış bir yokmuşla başlayan

Bir uzak ülke masalından aşırdığım şiirlere. 


Şu masallar var ya şu masallar

Güneşe adadığım bir sevda sanki,

Hep mutlulukla biten aşklar gelir aklıma

Dudağımın kenarına yerleştirdiğim bir şarkı

İçimde minicik bir serçe, 

Sen gelirsin aklıma. 


Anlatsana cancağızım

Nasıl olmalı uzak ülke masalları

Nasıl bilmiyorum ama, anlat bana,

Nefes almak istiyorum, o yosun kokan gözlerinde senin

Uysal sularına bırakmak istiyorum yüreğimi. 

Uzak ülke masalından aşırdığım şiirlere. 


Değişmez bir tuval

Bir gizemli el dokunsa

Mavi ve yeşili içen

Bir resim çizse gölgesine gözlerinin,

Kristal bir gökyüzü

Mor kanatlı bulutlar,

Mutluluğun mistik uykularında

Kuğulu nilüferli bir gece

Bende derin izler bırakan

Ötelerde bir yerde

Bir mavi çoban yıldızı

Bir uzak ülke masalı

Bizi bekliyor olsa umudun sonsuz kapılarında

Yazdığım öykülerde saklı. 


Sıkı bir yağmur yağar belki de şimdi

Ardından rengarenk gökkuşağı,

Eğreti iç çekişmelerden

Kandırılmış düşlerden uzak

Rengarenk çiçekler kadar körpe sevdalar

Gözlerine akan bir ırmak

Titrek maviler arasında

Sonsuz bir evren olsa

Bir okyanus olsa gözlerin

Uzak ülke masalında yalnızca sen olan. 


Huysuz şafaklar gibi sessiz

Uzun nehirlere aksak seninle

Atlas gibi soluyarak

Göğe bir tılsımlı deynek dokundursak

Bir yıldız yağmuruna tutulsa saçların

Uzak ülke masallarında ki gibi. 


Biliyorum;

Yine okunmayacak bu şiir

Kaldığım yerden bırakıp

Yine devam edeceğim

Yağmur damlası gibi

Hüzünlü şiirlerime

Uzak ülke masalından kime ne...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder