Bütün güzelliğini sunmuştu akşam
Yavaş yavaş çıkarıyordu üstündeki yazlıkları
Sapsarı bir ten göz kamaştırıyordu sanki
Yıldızlarla akşamın geç saatinde güz.
Yine uçsuz bucaksız bir mevsimin koynundayım,
Sarıyla buluştu pencereler güneşin gidişiyle
Islık çalıyordu rüzgar, dökülen yaprakların uyumuna
Sarı rüzgarlar vurarak şimdi yüzüme
O tatlı sesiyle geliyordu Eylül.
Dinledim ruhumu inceden inceye, göğsümden yüreğime doğru
Hayatın renkleri sadece gri değilmiş meğer
Dün gibi şimdiki zaman, yine sarhoşum güz penceresinde,
Bulutların arasından rüyalara daldım aldırmadan
Dinledim ruhumu yeniden inceden inceye
Bir ılık güz rüzgarı vurdu sanki, senin kollarından esen.
Herşeye rağmen yine de gülümsüyorum
Güzden kalma düşlerimde, bir sabahçı kır kahvesinde,
Aydınlatıyor yine etrafımı ateş böcekleri
Uçsuz bucaksız sarı yaprakların koynundan.
İçimde birikmiş ne varsa yazmak istiyorum, güz pencerelerinden
Kokun hala burnumda buram buram tütüyor
Yosun kokulu dalgalar, sarının en koyusundan,
Yine resimlerle avunmak düştü bana albümlerden
Kıyametler kopuyor, allak bullak ediyor beynimi.
Güzün gizemini çözmeden, yıldızları söndürmeden
Ay ışığını küstürmeden,
Sarımak istiyorum sana hasretle, güz penceresinden...
Yavaş yavaş çıkarıyordu üstündeki yazlıkları
Sapsarı bir ten göz kamaştırıyordu sanki
Yıldızlarla akşamın geç saatinde güz.
Yine uçsuz bucaksız bir mevsimin koynundayım,
Sarıyla buluştu pencereler güneşin gidişiyle
Islık çalıyordu rüzgar, dökülen yaprakların uyumuna
Sarı rüzgarlar vurarak şimdi yüzüme
O tatlı sesiyle geliyordu Eylül.
Dinledim ruhumu inceden inceye, göğsümden yüreğime doğru
Hayatın renkleri sadece gri değilmiş meğer
Dün gibi şimdiki zaman, yine sarhoşum güz penceresinde,
Bulutların arasından rüyalara daldım aldırmadan
Dinledim ruhumu yeniden inceden inceye
Bir ılık güz rüzgarı vurdu sanki, senin kollarından esen.
Herşeye rağmen yine de gülümsüyorum
Güzden kalma düşlerimde, bir sabahçı kır kahvesinde,
Aydınlatıyor yine etrafımı ateş böcekleri
Uçsuz bucaksız sarı yaprakların koynundan.
İçimde birikmiş ne varsa yazmak istiyorum, güz pencerelerinden
Kokun hala burnumda buram buram tütüyor
Yosun kokulu dalgalar, sarının en koyusundan,
Yine resimlerle avunmak düştü bana albümlerden
Kıyametler kopuyor, allak bullak ediyor beynimi.
Güzün gizemini çözmeden, yıldızları söndürmeden
Ay ışığını küstürmeden,
Sarımak istiyorum sana hasretle, güz penceresinden...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder