3 Ocak 2021 Pazar

Yalnızlıklar bir yankıdır kadehlerde















Bir kır meyhanesi, bir tahta masa  

Senin için uzanır ellerim kadehlere  

Seni ararım, seni içerim yudum yudum  

Kokun siner bardaklara, başım döner  

Erir yüreğim, 

Sonra, 

Bir dağ yangınında dağlanır dudaklarım. 


Kokladığım çiçekler çoktan solmuşlar oysa  

Serin dağların yamacında,

İçimde akar şimdi yalnızlığımın yansıması

Dayanılmaz olur, solumaları kısılır zamanın,

Yaşlı ve yorgun bir hayat

Göğsümü sıkıştırıp duran. 


Yaşlardır gözlerden süzülen

Sessiz bir hıçkırıktır ayrılıklar

Yükselen bir çığlıktır, bir ağıttır

Uzaklardan duyulan

İçimizin derinliklerinde hiç unutulmayan

Kırılmış bir yontudur kadehlerde

Uzak, kırık, nazlı ve bir   tutkudur yalnızlıklar. 


Çoğalır hüzünlerle, tutuşur kadehlerde

Bir kaygı sarmalar içimi,

Her biri seni anımsatır, 

Her yaprağın düştüğü yer

Sonra başlar hep yalım yalım sarsıntılar

Her dönencede daha da hızlanır

Kadehlerde yansımalar. 


Çığlıklar büyür kadehlerde, dokunurum hayaline

Kıpkırmızı arayışların ta orta yerinden

Yankılanır sesin

Silinir gülüşünün gölgesi yavaş yavaş

Uçup gider sanki, deniz yönünde kuşlar gibi nefesin. 


O çığlığı duymak isterim içimde hep

Öykülerden söküp atmak ayrılıkları

Şarkı söylemek lazım yeniden avaz avaz,

Sarılsam çok uzaklardan sana

Yaslanıp göğsüne ,dayasam başımı

Dinlesem kalp çarpıntılarının yankılarını. 


Yalancı bahara avuç avuç savuruyorum yalnızlıkları 

İleri geri giderek kaldırıyorum kadehlerimi

Gülüşün yeter bana al yüreğimi sende kalsın yine

Hüzünler bende, sende kahkahalar yankı bulsun,

Ne fırtınalar koparacak bak o kadehler içimde şimdi...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder