Bir başıma yalnızlığımla tanıştım yıllar sonra ben
Bir sessizlikten öteki sessizliklere uzanan,
Körpe goncalar yüreğime dokunmadan
Taze tohumlarını ayaza kesti zaman.
Bir şarap, bir akşam kızıllığı
Ilık bir rüzgar eser yüzümden,
Kayıp bir bulut gibi süzülür
Güneş gömülür uzaklardan
Geciken her dakika,
Dünün aynası gibi denize vuran.
Yalnızlığın gölgesi olur mu hiç
Öpüp koklayışları yokluğunun.
Isınamadım hüzün dolu yalnızlıklara
Uykulara gömüldüm,
Bir türlü yırtamadım
Sevdalı düşlerin perdelerini.
Ne yaptıysam ne çare
Aynalara bakmak koyuyor bana
Daha yakın, sonu değil oysaki bu hayatın
Ama bu hüzünler, bu yağmurlar,
Bu yok oluşlar niye ?
Bir uzaklıkla doluyor içim dışım
İzin vermiyor şiirlerimde öpüşmeler bana
Gecelerime sinen koklamalar.
Yine ötelerde daha derin üşümeler var,
Vuruyor sen ordan, ben burdan
Yüreğimin merkezine bir balyoz,
Bir büyüyen soğuk bir iklim çığlık çığlığa
Taş yastıklarda karanlığa,
Derinliğe kesiliyor uykular, yokoluşlar.
Her şey bitmedi bence henüz
Gözlerinden, akşamdan bir gece ayır bana
Giz dolu bakışlarla,
Uzakları merak ediyorum
Doğsun diye bir daha güneş
Kül olup savrulmadan dünya...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder