23 Ocak 2021 Cumartesi

Aynanın andındaki yok oluslar



Bir başıma yalnızlığımla tanıştım yıllar sonra ben  

Bir sessizlikten öteki sessizliklere uzanan, 

Körpe goncalar yüreğime dokunmadan  

Taze tohumlarını ayaza kesti zaman. 


Bir şarap, bir akşam kızıllığı  

Ilık bir rüzgar eser yüzümden, 

Kayıp bir bulut gibi süzülür  

Güneş gömülür uzaklardan  

Geciken her dakika,

Dünün aynası gibi denize vuran. 


Yalnızlığın gölgesi olur mu hiç 

Öpüp koklayışları yokluğunun. 


Isınamadım hüzün dolu yalnızlıklara

Uykulara gömüldüm, 

Bir türlü yırtamadım

Sevdalı düşlerin perdelerini. 


Ne yaptıysam ne çare

Aynalara bakmak koyuyor bana 

Daha yakın, sonu değil oysaki bu hayatın

Ama bu hüzünler, bu yağmurlar, 

Bu yok oluşlar niye ?


Bir uzaklıkla doluyor içim dışım 

İzin vermiyor şiirlerimde öpüşmeler bana 

Gecelerime sinen koklamalar. 


Yine ötelerde daha derin üşümeler var,

Vuruyor sen ordan, ben burdan

Yüreğimin merkezine bir balyoz,

Bir büyüyen soğuk bir iklim çığlık çığlığa

Taş yastıklarda karanlığa,

Derinliğe kesiliyor uykular, yokoluşlar. 


Her şey bitmedi bence henüz 

Gözlerinden, akşamdan bir gece ayır bana

Giz dolu bakışlarla,

Uzakları merak ediyorum

Doğsun diye bir daha güneş

Kül olup savrulmadan dünya...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder