11 Ocak 2021 Pazartesi

Geçmisin gölgeleri



Hangi kızıl uzaklığı soluduk biz  

Hep bir öncekinden daha sıcak geçmekte kışlar  

Bozkırlar yeşil bir aşıya hasret kalmış  

Boynu bükük bir dağ, bulanık bir deniz  

Dereler kuru, ırmaklar yabancı sularına.  


Deli sarmaşıkların yaprakları bile kuru  

Sarılacak bir ağaç gölgesi bile yok, kaybolmuş  

Çoğaldıkça çoğalıyor günahlar, karanlığa kesiliyor umutlar

Birbirlerini ayırarak, birbirlerini kopararak

Büyüsü eriyor özleyişlerin. 


Eski sevdaları bıraktık, yalnızlıklarla sevişiyoruz şimdi

Ufacık mutluluklarla avunup, kalın petekler çektik pencerelerimize

Dokunamadık kuşdilinden sevdalara. 


Öyle ürkek, öyle ürkek ki geçmişin gölgeleri

Ölümcül mor yarasalar sarmış güneşin ışığını

Yağmalanıyor uykuları, yitiriyor ruhunu duygular. 


Ah bir ağlayabilsem

Akıtsam toprağa ılık gözyaşlarımı

Sarsıntılı körpe tomurcukların düştüğü yerlere

Çığlık çığlığa derinlere inse bir su damlası

Çoğalsa, üstümüze yağsa bütün yağmurları

Durulmuş bir suyunu içsek kana kana. 


İçimde çoğalttığım imgeleri boşaltacak yer yok

Yazdıkça başkalaşıyor şiirlerim, duygular şaşkın

Kime söylesem aynı yanıt

İç yaşamdan kaçışıp duruyor düşler,

Zaman şimdi hüzünlü dudaklarda rengi soluk

Nereye saklasak saatleri, mümkün mü acaba?


Bir bir eksiliyor geçmişin gölgeleri

Bir sızı duyarız içimizde, uçsuz bucaksız

İnce bir sızı, anlar mısınız?

İçimizdeki akan zehirlerin

Uykularımıza sızan bakışların sancılarını anlar mısınız?


Açılamadık yarınlara erkenden, uçları kaybolmuş sabahların

Yüreğimize vura vura kazmayı

Çıkışlara ulaşmaya çalışıyoruz

Geçmişin gölgelerine tutuna tutuna...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder