Bulanık yağmurlar yağıyor göğün kapısından
Yaprağı buz tutmuş güz ağaçlarına
Kendi türküsünü söylüyor kuşlar
Tutunacak bir dal arayarak.
Çiçekleri solan güz avlularından
Mavi bir yol arıyorum ayaklarımı basacak
Yıldızlar bekliyorum bir dolunay gecesinde
Baharın sofrasını kurmak için,
Gökyüzü ormanlarına akıyorum kendimce.
Karışık kuş sürülerine karışmış
Avare bulutlar arıyorum
Yağmurlara saklanmış
Bir su damlası eteğinde, o tılsımlı renkleri.
Gelip geçiyorum kapılarından, güz sofralarının
Sarı elbiseler dikiyorum, Yaz ırmaklarının derin yataklarına
Fırtınası dinmeyen dağlardan geçiyorum
Gökyüzüne yağan yağmura yakın.
Bir bir sararıyor yeşile boyalı bahçelerim
Ay ışığı vuruyor ahşap penceremden,
Soğuk rüzgarlar konuyor şakaklarıma
Süzülerek avlusundan yüreğimin
Güz sofralarını kuruyorum şimdi zaman treninin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder