25 Temmuz 2020 Cumartesi

Gidisin


Harlıyoruz yelpazemizle ateşimizi  
Bir kor bırakıp gidiyorsun uzaklara  
Ellerinden tutup yaşatmak isterken anıları, 
Mevsimler gibi geçiyorsun hayatımdan vakitsiz  
Kalabalık bir su damlası gibi sızıyor gözyaşlarımız.   

Yeniden yaşatmak vardı oysa anıları, 
Arkanda solan gülün yapraklarını  
Yine de sulardık içimizdeki haylaz tomurcuklarını  
Leylak kokuları getirirdik güneyli rüzgarlarla birlikte.  

Şimdi uzaklardasın ulaşmıyor sana sesim
Çoktan unutmuş güneş o dağları,vadileri,
Coşkusunu kaybetti, bulutlar berraklığını
Yaprak yaprak döküldü güz vurgunu gibi hatıralar.  

Mavi ve yeşili içerdi bakışların
Yağmurun tılsımıyla
Mutluluğun mistik uykularına dalmıştık
Kristal bir göktü gözlerinde parlayan. 

Dinlediğim öyküler neşeli zamanlarda kaldı
Eylül dokundu yüreğime
Geceydi gidişin,
Ayrılığın rengi siyah olur muydu hep.

Siyah beyaz resim gibiydin
Uzak yolculuklara çıkan,
Mavi kelebeklerde göç etti ardından
Loş bir zamandı beni avutan.

Ne fırtınalar ne yağmurlar gördü bu yürek
Hiç kimse senin gibi bende derin izler bırakmadı
Alıştım artık o umursamaz gidişine
Alıştım artık yokluğuna,sensizliğe...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder